Her kitabın okunmayı beklediği bir zamanı var, ben yıllardır okumayı isteyip ama bir türlü cesaret edemediğim bir eser. Yarım bırakırsam diye ertelemiştim, çünkü o kadar gözüm korkmuştu ki ama şimdiye nasip oldu. Bitince ne yaşadım ben, diye kendime sordum. Selim Işık, Turgut Özben, Süleyman Kargı, Olric, Günseli ve bir sürü tutunamayanlar listesi. Kitabın içinde bir sürü kitap isimleri vardı bazılarını okumuştum ama Oblomov'u okumak için listeme ekledim. Dostoyevski, Tolstoy, Gorki, Puşkin, Balzac daha bir çok şair ve yazar ismi geçiyor. Bir kitap birçok kapıyı açacak eserlerle donatılmış. Ben iyi ki okumuşum dedim, bu tadı başka hangi kitapta bulurum hiç bilemiyorum. 456-537 sayfalar arasındaki noktasız cümleler bölümünde yazara olan hayranlığım en üst seviyeye ulaştı. Bilenmezlik, ikilemde kalmak, iç ses, anlaşılmazlık, bir sürü şey iç içe. Hatta "hastalık hastası" olduğum için günlüklerdeki yazılan bölümlerde kendimi buldum.
Okuyun, okutun, keyifli okumalar.