Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Üç Tarzı Siyaset

Yusuf Akçura

Üç Tarzı Siyaset Gönderileri

Üç Tarzı Siyaset kitaplarını, Üç Tarzı Siyaset sözleri ve alıntılarını, Üç Tarzı Siyaset yazarlarını, Üç Tarzı Siyaset yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
80 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Halil İnalcık "Son donem Osmanlı aydınlarının hepsinin cebinde ülkenin kurtuluşu için bir reçete vardı." diyor. İşte, Türk Derneği, Türk Yurdu, Türk Ocağı ve Türk Tarih Kurumunun da kuruluşunda görev alan kendisi bir Kazan Türk'ü olan Yusuf Akçura da 1904'te yazdığı bu eserinde ülkenin kurtuluşu için ortaya atılan fikir akımlarından üçünü (Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük) değerlendiriyor. Yazar bu makalesinde fikir akımlarının ortaya çıkış nedenleri, faydaları ve açmalarını karşılaştırmalı olarak ele alıyor. Makalede Türkçülük ve İslamcılık düşüncelerinin şanslarını eşit görürken Osmanlıcılığın dönemin şartları itibarıyla uygulanmaz olduğunu düşünüyor. Ayrıca kitapta Yusuf Akçura'nın makalesine yönelik eleştirilerin bulunduğu Ali Kemal ve Ahmet Ferit'in yazılarına da yer verilmiş. Bu yazılarda Türkçülüğün başarılı olacağı savı işleniyor ve tarih onları haklı çıkarıyor. Kısa bir kitap olmasına rağmen gerek dilinin ağırlığı gerekse konunun önemi okumayı yavaş kılıyor. Osmanlıcılık, hilafet tartışmalarının yaşandığı şu günlerde okuyup üzerinde düşünmekte fayda var.
Üç Tarzı Siyaset
Üç Tarzı SiyasetYusuf Akçura · Kilit Yayınları · 20112,266 okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Kazanlı Yusuf Akcura , eser Osmanlı dagılma döneminde , Osmanlıyı hangi milli akımın kurtaracağı üstüne yazılmış bir makale. Yusuf Akçura Türkçülük , İslamcılık , Osmanlıcılık fikirlerine dair açıklamaları ve savlarıyla devam ediyor. Osmanlı devletini hangi siyaset kurtarır? Hangisi gerçek çözüm ekseriyetinde bitiyor makale. Osmanlıcılık, Türkçülük, İslamcılık akımları hakkında çok fazla bilgi içerdiği için okunması gereken bir eser olarak söyleniyor. Ancak dilinin biraz daha sade olmasını dilerdim. Döneminin Arapca- Farsça sözcükleri yüzünden, dönüp dönüp anlamlara bakmak durumunda kaldım. :) Öz'ünü anladım ama :) Güzel bir eserdi , sevdim. Meraklısına tavsiye ederim. :)
Üç Tarzı Siyaset
Üç Tarzı SiyasetYusuf Akçura · Kilit Yayınları · 20112,266 okunma
İslâm, siyasî ve içtimai işlere pek çok ehemmiyet veren dinlerden biridir. İslâm’ın esas kaidelerinden biri "din ve millet birdir", düsturuyla ifade olunur. İslâm, mümin olan kimselerin cinsiyet ve milliyetlerini bitirir; lisanlarını kaldırmaya çalışır, mazilerini, ananelerini unutturmak ister: "İslâm, kuvvetli bir değirmendir ki, farklı cins ve din müntesiplerini öğütüp, dinen, cinsen bir, aynı haklara sahip, yekdiğerinden hiç farksız Müslümanlar çıkarır.”
Ne olursa olsun, ırka müstenit siyasî bir millet türetmek fikri henüz pek turfandadır, pek az yaygındır.
Osmanlı milleti yaratmak siyâseti, ciddi olarak İkinci Mahmut zamanında doğdu. Bu padişahın : "Ben tebaamdaki din farkını ancak cami, havra ve kiliselerine girdikleri zaman görmek isterim." dediği meşhurdur.
Reklam
Yusuf, Türkler arasında, ulusal birlik için gerekli ortamın henüz hazırlanmış olmadığını kabul etmektedir. Türkçülük fikirlerini pek yeni görmektedir. Kaldı ki onlar da, daha çok dil ve edebiyat konularındadır ve siliktir. Müslümanlıktaki güçlü örgütler ve coşkun heyecan Türkler arasında görülmemektedir. Türklerin büyük çoğunluğu geçmişlerini unutmuşlardır. Bu nedenlerledir ki, her şeyden önce bir ulusal bilinç uyandırmak ve yaratmak gerekecektir.
İleri bir görüş olmuş :/
Yusuf, Müslümanlar tarafından da, birtakım olumsuz etkenlerin, sözü geçen birliğe karşı geleceğini hesaba katmakta idi. Bunların en önemlisi Türklerin, imparatorluğun çoğunluğunu teşkil edecek olan Müslüman Arapların içinde erime tehlikesi idi. Bunun tersi, yani Müslüman Arapların, Türkler içinde erimesi düşünülemezdi.
Yusuf, Arapçanın, din dili, Kur’an’ın ana kanun oluşunu, bundan başka bir Müslümanın Türk ve İranlıyım demeden önce "elhamdülillah Müslümanım... " demesini Müslüman birliğini kolaylaştıracak etkenler arasında görüyor.
Osmanlı halklarından, ırksal bir zemin üzerinde "Osmanlı milleti" oluşturulması akıl ve mantık dışı idi. Böyle bir oluşturma, Fransız milliyet anlayışı ile de çelişmekte idi. Bu anlayış milleti bir ruh, moral bir ilke kabul etmekte idi. Daha açık bir deyimle, düşüncede, tasarıda, çıkarda geçmişe ait hatıralarda, gelecek üzerine düşünce ve hayallerde ortak olan bir toplumu millet saymakta idi. Osmanlı halklarında ise böyle ruhsal bir ortaklığın kurulması için gerekli ortam yoktu. Tersine, geçmişte unutulması pek de kolay olmayan, çatışmalar, dinsel ve sosyal ayrımlar olmuştu.
Reklam
"Bir toplumun gücü, o toplumu meydana getiren bireylerin kişi olarak salâhına bağlıdır. Ne vakit Türkler memleket içinde ve dışında kişi olarak yükselirlerse, para, düşünce ve bilim yönünden güç kazanırlar ve servet sahibi olurlarsa, bu Türk Devleti de o feyzlerin ürününü görür".
Esere gelen eleştiriler.
Türk birliğini eleştiride ise, Ali Kemal aynı kanıtlar üzerinde aynı mantık ile yürümektedir. Tarih ve coğrafyadan hareket eden ve dağınık olan Türkleri birleştirmenin dünyayı alt üst etmek demek olacağını öne sürmektedir. Kırım'ı koruyamayan Türkler hangi güçle Asya Türklerini birleştirecektir. Kaldı ki memleketimizde bir Türkçülük akımı bile bulunmamaktadır.
"İslam, kuvvetli bir değirmendir ki, farklı cins ve din mensuplarını öğütüp, dinen, cinsen bir, aynı haklara sahip, bir diğerinden hiç farksız Müslümanlar çıkarır."
Güzel bir terbiye gördükten sonra hangi bir işi üzerimize alırsak hiç olmazsa onlar kadar yerine getiremiyor muyuz? Gözümüzün önünde öyle idareler, işler oluyor ki, aynı derecede kültürlü bir Türk, diğer kavimlerden ziyade bunlarda muvaffakiyet gösteriyor. (Ali Kemal)
İslam mümin olan kimselerin cinsiyet ve milliyetlerini bitirir; lisanlarını kaldırmaya çalışır, mazilerini ananelerini unutturmak ister: “ İslam kuvvetli bir değirmendir ki, farklı cins ve din müntesiplerini öğütüp, dinen, cinsen bir, aynı haklara sahip, yek-diğerinden hiç farksız Müslümanlar çıkarır…”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.