"Onun ayağının altındaki toprağı, başının üstündeki havayı, dokunduğu her şeyi, söylediği her kelimeyi seviyorum.... Her bakışını, her hareketini, onu bütünüyle, tümüyle seviyorum.
“Yani Edgar Linton’un iri gözlerine, geniş anlına sahip olmayı mı istemeliyim?” diye sordu.”Bunu istemesine istiyorum ama, istemek onları elde etmemi saglamıyor ki.”
Çoğu filmde bu kitaba bir selam verişe rastlayışımın merakını artık gidermiş bulunuyorum. Karakterlerin betimlemeleri ve rolleri çok fazla keskin sınırlarla net ve barizdi. Bağımlı bir aşkın (narsist ile bağımlı kişilik arasında) canlı bir örneğiydi. Bazen yer yer sinir oldum, bazen sıkıldım, bazen de merak ettim. Dili hafif, akıcı ve dinlendirici: ağır kitaplarla beraber okunabilecek bir kitap.
Onu öldürerek düzenimi bozmaya sanki beni şeytan dürtüyor,insan elinden geldiği kadar aşk uğruna şeytana karşı koyabilir ama zamanı gelince, gökteki meleklerin hepsi bile onu kurtaramaz.
Ölümden korkmuyorum, yaklaştığını da hissetmiyorum, böyle bir umudum da yok. Niçin olsun? Bu sağlam vücudum, bu sakin yaşayışımla, hiçbir tehlikesi olmayan işlerimle, başımda bir tek siyah tel kalmayıncaya kadar yaşamam gerekir. Besbelli yaşayacağım da... Yalnız, ben bu duruma dayanamayacağım. Soluk almayı daima kendime hatırlatmam gerekiyor. Kalbime atmasını hatırlatmak zorundayım adeta. Düzleşmiş bir yayı yeniden bükmek gibi bir şey bu. En küçük bir hareketi bile, bir tek düşünce üzerine değil, kendimi zorlayarak yapmam gerekiyor. Bütün kainatı saran o düşünceyle ilgili olmadıkça, canlı cansız herhangi bir şeye dikkatimi verebilmem için de kendimi hayli zorlamam gerekiyor. Bir tek dileğim var; bütün benliğim, bütün güçlerim bu bir tek dileğim yerine gelmesi için çırpınıyor. Bu dileğe kavuşmayı da öyle uzun bir süre, öylesine de üsteleyerek istedim ki sonunda buna mutlaka kavuşacağım. Hem de yakında olacak bu, çünkü bu dilek beni bunca zamandır yiyip bitirdi.
"Kapkara bir insan bile olsan, temiz bir kalp güzel bir yüz kazanmanı sağlar, oğulcağızım. Kötü bir kalp ise en güzel yüzü bile çirkinden daha beter yapar."