Ulusal Kültür Savaşı
Attila İlhanUlusal Kültür Savaşı Sözleri ve Alıntıları
Ulusal Kültür Savaşı sözleri ve alıntılarını, Ulusal Kültür Savaşı kitap alıntılarını, Ulusal Kültür Savaşı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kıyameti koparanlar 'ilerici' geçinenlerimiz! 'Muhafazakâr' kısmı da az hınzır
değil hani, bu türden ucuz kahramanlıkları (başörtüsü filan) bilinmez hangi şeriatçılığın işaretleri diye alıp, gizli gizli el ovuşturuyor.
Söylemeye ne hacet, ikisi de yanlış bu tavırların!
Genç ilim adamı Sina Akşin, demiştir ki: " .. üniversite hocası olarak karşılaştığım bir soruna geliyorum. Birçok liseli, üniversite gençlerimiz, öztürkçeci olunca, eski kelimeleri öğrenmek zah metinden kurtulabileceklerini sanmaktadırlar. Oysa asgari düzeyde Osmanlıca bilmeyen birinin aydın sayılabilmesine, özellikle toplumsal ve beşeri ilimlerde, adam gibi yüksek öğretim yapmasına imkan yoktur. Gençlerin bunu bilmesi, öztürkçecilerimizin de gereken uyarıları yapmayarak, cehalet teşvikçisi durumuna düşmemeye özen göstermeleri gerekir. Bence Türk insanının aydın sayılabilmesinin ölçüsü, Nutuk'u, Atatürk'ün dilinden okuyabilmesidir."
Gözlerime bakarak cevap verin: hanginiz okuyabiliyor?
Dürüm, Anadolu’nun sandviçidir.
Ulusal koşulların (objektif) bilincine varıp, bu bilinçten farklı (sübjektif) bir projeksiyon yapacaksın; sentezin ulusal koşullara yaslandığı, onların mahsulü olduğu içi ulusal (yani yerli); kişisel bir yorum özelliği taşıdığı için
farklı (yani sübjektif, yani orijinal) olacak! Tabii bu, çok şey gerektiriyor: Önce objektif koşulları bileceksin; neyi mi, tarihini, iktisadını, sosyolojini, arkasından sübjektif yorumlama gücün, aklı bireysel açıdan kullanma becerin, devreye girecek; farklılığını, yeniliğini sağlayacak olan
bu, keferenin falan ya da filan dergisini, mizanpaj özelliklerine varıncaya dek taklit etmek değil, nihayet projeksiyon yapabileceksin, demek ki muhayyelen olacak, olmakla kalmayıp, çeşitlemeyi başaracak! Yapamadığımız budur: Çoğumuz ya dışarıda okuduğumuzdan, ya içerde dışarısını yaşadığımızdan, 'yerliliği' -Yeşilçam gibi- 'bayağı olmak' sanıyor; bayağı olmamaksa, hangi ecnebi ülkenin kültürünü soluduysak, o ülkenin standartlarına uymak; bunun ne vahim yabancılaşmalara yol açabileceğini düşünemiyoruz; fakat, başarısızlıkların hatırlattığı gerçek, acaba bundan başka bir şey var mı?
Mustafa Kemal'in Bakış Açısı
...
Mustafa Kemal, ölünceye kadar hiçbir 'Batılı' ittifaka girmedi; ulusal bir kültür bileşimi yandaşıydı, ülkeyi 'yabancı kültürlerin tahrip edici neticelerinden' korumak istiyordu .
...
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası YayıneviKitabı okudu
Ahval ve seraitimiz
Beraber okurduk
Gazetemizi Abdüsselam' lâ
Daha doğrusu
Ben okurdum
O sonuna kadar dinlerdi
Ve sonra ne yazıyor beyim ? derdi
Gülüşürdük Abdüsselam' lâ
Çaloğlu
Evrensel Kültür
...
Dünya tarihinde her büyük kültür kendi döneminde evrenseldi, evrenseldir, hiç bir kültürün ötekine üstüne ileri sürülemez, kültürler eşittir.
...
Sayfa 66 - Türkiye İş Bankası YayıneviKitabı okudu
Uluslaşma, 'ilâhi hukuk'un yerine, nasıl 'tabii hukuk'u koyduysa; ahlakı da, hukuk gib 'kitap'tan ayırmış, 'laikleştirmiştir.'
Tarımla kalkınıp güçlü bir devlet olacağımızı sanmak, asıl bir 'hayal-i ham' ise! Tarımsız yaşanmaz, doğrudur, ama tarım ürünü yenir içilir, hoş geçilir: Düşman tanklarını, önüne ıspanak yığarak durduramayız; güdümlü füzeleri, kavak dikerek önlemenin imkânı yoktur; yabancı donanmalar, sukabağı üretimi artırılarak etkisizleştirilemez!
Osmanlı'da liberal aydın yetişemezdi, niye, liberal meslek sahipleri (avukat, hekim, eczacı, mühendis vs.) çokluk gayrimüslüm: Türk aydını, münhasıran devlet kapısında çalışıyor, yani 'bürokrat', yani 'otoriter!'
Yanlış Aydınlar
Türkiye' de 'toplumcu' aydınlar, ya çoğu imparatorluktan devraldığımız alafranga 'komparador' kültürünün ürünü şehirli küçük burjuvalardır, ya da -ne kadar aksini savunurlarsa savunsunlar- içinden çıktıkları feodal/ümmetçi koşulların alt yapısını taşıyan, kırsal kökenliler.
Ikisinin de, ülkemizin gereksindiği, çağdaş, bağımsız ve ulusal bir siyaset ve kültür bileşimine ulaşabildiğini sanmıyorum.
...
Sayfa 119 - Türkiye İş Bankası YayıneviKitabı okudu
Asıl Elden Giden
...
O bu değil ama, gerçekte ne ahlak elden gidiyor, ne din, ne laiklik, ne devlet; elden giden nedir bilir misiniz, hoş görü, yani Demokrasi !
Sayfa 92 - Türkiye İş Bankası YayıneviKitabı okudu
Kültür emperyalizminin 'işbirlikçileri' olarak, evvela o toplumların içinde bazı aydınları ele geçirip 'misyonerleştiriyorlar.' Bu tiplerin, komprador burjuvazisiyle çıkar paralelliği dolayısıyla, komprador aydınlar oldukları ileri sürülebilir.
Kırsal tabanlı Türk, Batı’da kaç yıl yaşarsa yaşasın, ‘memleketinden’ kopamaz.
EN ÖNEMLİSİ
...
Onun için öğretimimizin asıl büyük sorunu, bence, okulların ve öğretmenlerin demokratikleşme sorunudur .
...
Sayfa 133Kitabı okudu