Üsküdar'da Bir Attar Dükkanı
Ahmed Yüksel ÖzemreÜsküdar'da Bir Attar Dükkanı Sözleri ve Alıntıları
Üsküdar'da Bir Attar Dükkanı sözleri ve alıntılarını, Üsküdar'da Bir Attar Dükkanı kitap alıntılarını, Üsküdar'da Bir Attar Dükkanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dâr-ı dünyâ, ey birâder, köhne mihmânhânedir.
"hezârfen olmak"
Birçok san'atta behre sahibi olanların, "bin san'at" mânâsına gelen "hezârfen" tâbiriyle yad edildikleri bilinir. XVII. asırda, taktığı kanatlarla Galata Kulesi'nden Üsküdar'da Doğancılar semtine kadar uçmayı başaran Hezârfen Ahmed Çelebi de bunlardan biridir.
~AMİN~
Bu hâtıratta zikri geçmiş olan herkesi hasretle ve minnetle yâd ediyorum. Cenâb-ı Hakk'dan: âhirete intikal etmiş olanlara rahmet, hayatta olanlara da hayırlı uzun ömürler niyâz ediyorum.
Üsküdar, Pazartesi 7 Mart 1994
Ben: ARALIK,2022
Nefsimi istilâ etmekte olan vehim ve hayal kuvvetlerinin tesiriyle, sürekli olarak, havf ve recâ arasında bocalamaktaydım. Cenâb-ı Hakk'dan karşıma bir mürşid-i kâmil çıkarmasını ve bu zâtın da derdime merhem olmasını niyâz etmekteydim.
Ah nerede o eski İstanbul (!!!!!)
Eski Üsküdarlılar Osmanlı'nın zarâfet, diğerkâmlık ve lisâna hâkimiyetini aksettiren üslubları, zarâfetleri, iz'anları, yol yordam bilmeleriyle parmakla gösterilir kadar azınlıkta kalmışlardı. Üsküdar'ın san'atkârlarının, ediblerinin, şâirlerinin, sôfilerinin ve meşâyihinin soyları hemen hemen tükenmişti; hâlâ mevcûd olanlar ise kendilerini herkesten gizliyorlardı. Hele Üsküdar'ın o renkli meczûbîninden kimse kalmamıştı.
Üsküdar'da artık, renksiz bir avâmîlik kol gezmekteydi.
Büyük incelik
Sâim Efendi Amca, ibrikteki su bittiğinde, onu doldurmak yahut da abdest almak üzere iki dükkân ötedeki sokağın içinde Gülfem Hatun Câmii'ne her gittiğinde abdest musluklarının su deposuna, harcadığı suyun en az on mislini deponun emme basma tulumbastyla muhakkak çekip basardı.
Sayfa 38Kitabı okudu
" Müşterinin hakkının geçmemesi için, malın ambalâjlandığı kâğıdın aynısı terâzinin ağırlık kefesine dara olarak konur ve, daha da garantili olsun diye ayrıca, tartılan malın birkaç gram daha ağır çekmesine özen gösterilirdi. "
Sayfa 28 - Kubbealtı Neşriyâtı, 32. Baskı, 2023Kitabı okudu
Hiç kıymeti yoktur ammâ, aşk söyletti bir tuhaf.
Neyleyeyim dünyâyı,
Bana Allah'ım gerek.
Gerekmez mâsivâyı,
Bana Sultânım gerek.
Ehl-i dünyâ dünyâda,
Ehl-i ukbâ ukbâda,
Her biri bir sevdâda,
Bana Allah'ım gerek.
Sayfa 48 - Azîz Mahmûd HüdâyîKitabı okudu
İmamların, kıldırdıkları namazın tavrına göre, cemaati fevkalâde tesir altında bırakabildiklerini, çocukluğumda Necmeddin Hoca ile Sâim Efendi Amca'nın arkalarında kılmış olduğum namazlardan, ve bilhassa teravih namazlarından, bilmekteyim. Kıldırdıkları namazla cemaate onlar kadar inşirâh, neş'e ve letâfet bahşeden imamlara, maalesef, bir daha hiç rastlayamadım. Onların arkasında namaz kılan bir insan, namazın bittiğine hayıflanırdı.
Sayfa 17Kitabı okudu
"Müşterinin hakkının geçmemesi için, malın ambalajlandığı kâğıdın aynısı terazinin ağırlık kefesine dara olarak konur ve, daha da garantili olsun diye ayrıca, tartılan malın birkaç gram daha ağır çekmesine özen gösterilirdi."
Sayfa 28Kitabı okudu
... ve mutlaka kâmil bir mürşidin insanın elinden tutarak onu sabırla yetiştirmesi gerektiğini idrâk ettim. Ama öyle bir zât neredeydi? Farz-ı muhâl, böyle bir zât karşıma çıkmış olsaydı acaba ben onun eğitimine lâyık mıydım? Böyle bir yeteneğim var mıydı? Bu zâtın bana vereceği egitimi acaba hazmedebilecek miydim?
Sayfa 56
Akıl serhoş, gönül bîhûş, doymadık bu vuslata.
Attârlık, aynı zamanda, şifâ veren bitkiler aracılığıyla insanların rahatsızlıklarını gidermeyi hedef alan bir nevi pratik hekimliktir de.
Sayfa 29 - KubbealtıKitabı okudu
Cânım Üsküdar
Üsküdar ki beşyüz küsûr yıl evvel Feth-i Mübîni seyredebilmiş yegâne belde olmakla müftehirdir..
Sayfa 9Kitabı okudu