1480-1820 yılları arası, İspanya tarihinde son derece karışık bir dönemdi. Avrupa'nın belleğine kazınan bu tarihler arasında iş başında olan engizisyon mahkemesi, ülkedeki Yahudiler hakkında kovuşturmalar yaptı, soyunda Yahudilik olan Hıristiyanları saptamaya çalıştı. Yahudilerin adları, kiliselerde saklanan "utanç gömlekleri"nin üzerine yazıldı ki, yıllar geçse bile o insanların torunlarının Yahudi olduğu bilinsin. On yedinci yüzyılda yaşayan engizisyon yargıcı Manrique Gaspar del Rio, yaşamı boyunca Yahudileri işkenceyle sorgulamış, din değiştirmeyi kabul etmeyenleri ölüme mahkûm etmişti. Michel del Castillo, romanında, bu korkunç insanla derin bir söyleşiye dalıyor; çocukluğu, eğitilişi, aşkı, mesleği, yalnızlığıyla etten kemikten bir işkencecinin portresini çiziyor. İki sesli romanda, yargıç Manrique, üç yüz yıl geriden yazara seslenirken, sanık sandalyesinden inip yazarın kesin inançlarına kuşku tohumları ekiyor. Çağdaş Fransız edebiyatının en güçlü temsilcilerinden Michel del Castillo'nun romanı Utanç Gömleği, insanoğlunun ruhunu biçimlendiren kötülükle iyiliği birleştiren bir ayna oyunu...