Ütopyanın Kadınları Kadınların Ütopyası Gönderileri
Ütopyanın Kadınları Kadınların Ütopyası kitaplarını, Ütopyanın Kadınları Kadınların Ütopyası sözleri ve alıntılarını, Ütopyanın Kadınları Kadınların Ütopyası yazarlarını, Ütopyanın Kadınları Kadınların Ütopyası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kadının özdeğeri ve sahip olduğu temel insani haklar konusunda etkin bir farkındalığa, kadına yönelik şiddetle mücadele hususunda küresel bir bilince vesile olmasını temenni ediyorum.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kadının özdeğeri ve sahip olduğu temel insani haklar konusunda etkin bir farkındalığa, kadına yönelik şiddetle mücadele hususunda küresel bir bilince vesile olmasını temenni ediyorum.
"Ve felsefe kadınların hatalarını alaya alıyorsa, o zaman kendiyle çelişiyor demektir; çünkü bu hataları, kadınların yeteneklerini çocukluklarından başlayarak ömürleri boyunca baskı altında tutan ve onları kendi doğalarına boyun eğebilmeleri için ikiyüzlülüğe zorlayan bir toplum sistemi vasıtasıyla felsefenin ta kendisi yaratmıştır."
Sayfa 91 - Charles Fourier, Geleceğin Aşk DünyasındanKitabı okudu
Totaliter devlet ve bürokrasi aygıtı kendi sürekliliğini sağlamak adına karşı düşünceyi ve eylemliliği yasaklarken, bu türden tehdit unsurlarının oluşmasını engellemek adına bireysel alanlara toplum adına müdahale etme yetkisini kendisinde yaratmıştır.
"Fenimist ütopyalar, kullanılan dilin yaşam tarzının ifadesi olduğunun farkındadırlar ve sadece yaşamdaki cinsiyet ayrımını değil, bunun yansıması olan dildeki ayrımcılığı da ortadan kaldırmaya çalışırlar. Feminist ütopya yazarları insanın erkek cinsi tarafından temsilini ve kadını aşağı, eksik, kötü tarafta konumlandıran düalist yaklaşımların dil içindeki yansımalarını yok etmeyi hedeflemişlerdir. Dili ataerkil etkilerden kurtarmak için kadın yazarlar, bazı kelimeleri kaldırmış, yeni kavramları karşılayacak yeni kelimeler eklemiş ya da varolan kelimelere yeni anlamlar yüklemişlerdir."
"Günümüzde, siyasi iktidar biçimi ne olursa olsun tüm kurumlar bir cinsiyet ayrışması temelinde şekillenmektedir. Toplumsal cinsiyet ilişkileri devlet yapılarında, aile içinde, eğitim kurumlarında, iş dünyasında, medyada, kültür ürünlerinde ortaya çıkmaktadır. Siyasi iktidar biçimleri ve ekonomik uygulamaların zaman içinde büyük değişimler göstermesine rağmen ataerkil ideoloji her yeni yapıya eklemlenerek varlığını sürdürmekte ve yeniden üretilmektedir."