Romanın kahramanı Mathiu AKIL ÇAĞI na gelmenin sıkıntılarını, içinde bulunduğu durumun vasıtasıyla yaşar.Özgürlüğü savunurken, hiçbirşeye, hiçkimseye gerçekten bağlanmamayı düşünürken aslında seçimsiz hayatın ne kadar sıradan olduğunun , seçimsizliğin bi tür kaybediş olduğunun farkına varır.Romanda genç öğrencileri onun bu özgürlükçü tutumuna hayranlık beslerken kendinden yaşca büyükler, bu tutumu cezalandırmak isterler.Hatta onun bu sorumluluktan kaçmak için çırpınışından için için zevk alırlar.Mathiu evlilikten ve çocuk sahibi olma sorumluğundan kaçarken , kendi vicdanı ile çatışmaktadır.Aynı şeyi belli bi yaşa gelip evlenmemişseniz gözlemleyebilirsiniz. Etrafınızdakiler hem size gıpta ederler hem de ince ince sıkıştırmaya çalışıp, üzerinizde toplum baskısı oluşturmaya çalışırlar. Bu insanın içsel çatışmasıdır.Seçimlerin getireceği sorumluluktan kaçarken, seçimsizliğin getirdiği hiçliğin derin sancısı..