Ve Kırar Göğsüne Bastırırken kitaplarını, Ve Kırar Göğsüne Bastırırken sözleri ve alıntılarını, Ve Kırar Göğsüne Bastırırken yazarlarını, Ve Kırar Göğsüne Bastırırken yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Ödünüz patlıyor mücadele etmekten.
Efendilere karşı sesinizi çıkartmaktansa, bir kazazede gibi bir tahta parçasına sarılarak sürüklenmeyi tercih ediyorsunuz.
Malraux herhalde sizin için söyledi o unutulmaz cümleyi:
Uğrunda ölümü göze aldığınız bir hayat yok, çünkü yaşadığınız bir hayat yok !
Hayatı bir yiğitlik imtihanına çevirenler, başkalarından yiğitlik isteyenler, başkalarına kapılarını ölüme açmaları için emir verenler, ölüm bir gün kendi kapılarını çaldığında en azından kendileri yüzünden ölenler kadar cesur durmak zorundadır .
Sevdiklerimizi zaaflarıyla sevdik, zayıflıklarıyla sevdik.
Ne ağlamaktan korktuk, ne gülmekten.
Hayatı nakış işler gibi her ilmeğe kendimizden bir şey katarak yaşadık; hayatı güzel bulmadık, hayatı güzel yapmaya uğraştık.
Diyorlar ki, yenilmișiz.
Diyorum ki, yenilmedik.
Yaşamaktır zaferimiz.
Biz hayatın cesur yolcularıyız, bir yere varmak için değil, yolculuğumuz, biz yolculuğu sevdiğimizden yoldayız.
Biz nerede koptuk bu dünyadan? Diye
Soruyorum mesela
Bu diyarlarda yaşayan insanlar,tarihin hangi
Noktasında başka topraklardaki gelişmekte olan kalabaliklardan ayrilıp bugün sonuna yaklaştığımız görülen o zavallı maceraya
Yuvarlandı..Şeyh Bedrettin i astığımızda mı,
Piri reis i öldürdüğümüzde mi,
Nefi yi boğdurduğumuzda mı,
Alevilerimizi kılıçtan geçirdiğimizde mi?
Nerede ayrıldı yollarımız?
Maatbayı reddettiğimizde mi?
Kendi Protestanlarımızı yaratamadığımızda mı?
Akdeniz de korsanlık yapmak dışında
Denizcilikle hiç ilgilenmediğimizde mi?
Çoğunluğu bugün bizim olan topraklarda yaşamış eski Yunan filozoflarını kendi kültürümüzün bi parçası saymamaya kesin karar verdiğimizde mi?
Müslümanlığı kabul ettiğimizde dinin yalnızca
Ibadetten ibaret olmayan bir ahlakı bütün olduğunu görmezden geldigimizde mi?
Tarihin bir yerinde koptuk biz diger insanlardan
Ayrı ayrı yollardan yürümeye başladık....
Sevdiğimiz her şeyi göğsümüze bastırırken kırıyoruz...
Kadınları seviyoruz ve sevgiyle parçalıyoruz onları, evlere kapatıyor, yasaklarla kuşatıyor, sokaklarda gezmelerine izin vermiyor, dövüyor, bıçaklıyor, öldürüyoruz; ne kendimiz yaşayabiliyor, ne kadınları yaşatıyoruz.
İnançlarını bir süs gibi boyunlarına takıp bununla övünüyorlar, Allah’la kendi aralarındaki ilişkiyi, insanlarla aralarındaki ilişkilerinde kullanıyorlar.