Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Wuthering Heights
Emily BrontëEn Eski Wuthering Heights Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Wuthering Heights sözleri ve alıntılarını, en eski Wuthering Heights kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Özellikle intikam duygusunu iliklerinize kadar hissedeceğiniz aşk, nefret, acıma gibi duyguları ile okurken, okuyucuya muhteşem bir zevk veren, tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz mükemmel bir kitap, herkesin kitaplığında mutlaka bulunması gerektiğini düşünüyorum.
Kitabı okurken bazen Heathcliff'e "sen nesin?" diyebileceğiniz, çeşitli duygular yaşabileceğiniz bir kitap, oldukça akıcı bir kitap olmasına rağmen bitmesini istemediğim için son sayfalarını yavaş yavaş okudum. Sancılı bir aşk hikayesini konu alan bu kitapta, sadece aşk değil yine aşka çok benzeyen bir duygu olan nefreti de hissedeceksiniz. Sevgi her an nefrete dönüşebilir, aynı şekilde nefrette sevgiye dönüşebilir. Aşırı yaşanan duygular ters etki yaratabilir.
Çok fazla söylenecek bir şey yok, zaten klasiklerden olan bu kitabı hemen almalısınız. Okuyup kendiniz o yoğun duyguları hissetmelisiniz.
Yaklaşık 3 ayda ite kaka zorla bitirdim.
Kötuydu diyemem iyiydi de diyemem. Ama bitirdigimden beri bir boşluk var içimde. Sanki en yakın arkadaşimla küsmüşum gibi ya da sevmeye başladıgim flörtüm tarafindan sebepsiz yere terk edilmis gibi. 500er sayfalık 10 ciltten olusan bir eser bile olsa hic sıkılmadan okurdum.
Bıraktıgin boşluğu nasıl doldurucam sevgili uğultulu tepeler? Hic kimse bana senin tadıni vermez ki..
Uğultulu Tepeler
Ne kadar yazık kin ve nefretle ömrünü heba edenlere! Oysa bağışlamak insanı hafifletir. Kitabın kasvetli havası bu yaz sıcağında içimi kararttı. Kasvetli olduğunu bilip ona göre bir zamanda okunmalı. Emily bronte çok güzel bir kurgu oluşturmuş. Kitapta kendisinin kısa süren hayatının da esintileri olduğunu okuyoruz kitabın arka kapağından. Kitaptaki karakterlerin duygusal yalnızlığı, insanlardan soyutlanmışlığı yazarın yaşam tarzını bize yansıtıyor. İster istemez ablası Charlotte Bronte’nin Jane Eyre kitabıyla karşılaştırıyorum ve ordaki duygusal havayı bu kitapta bulamıyorum. Jane Eyre’ nin yeri bambaşka. Uğultulu tepelerde herkes sinirli ve intikam peşinde. Çocukların büyüdüğü aile ortamının karakterleri üzerinde ne kadar etkili olduğunu da bu kitapta görebiliyoruz. Okunması gereken bir klasik.
Tezatlıklarla Dolu Bir Aşk
Emıly Bronte 1818'de İngiltere'nin kuzeyinde, Thornton'da doğmuş.Çok genç yaşlarda kendini okuyup yazmaya veren Emily'nin kız kardeşleri(Charlottaeve Anne)de yazarmış.
Uğultulu Tepeler,Emily'nin ilk ve son romanı olmuş malesef.Kitabı yazdıktan kısa bir süre sonra 1848'de vefat etmiş.
Emily'nin içine kapanık yapısının kitabındaki ruh çözümlemelerinde fazlasıyla etkili olduğunu düşünüyorum.Emily,bir karakteri anlatırken olayı içimizde daha etkili hissedebilmemiz için tasvirlerini çok etkili kullanmış.
Ataerkilliğin ön planda olduğu 19.yüzyıldaki o berbat düzen bize çok iyi yansıtılmıştı.Mrs.Catherine(küçük)'in artık Heathcliff'in bir malı gibi olması,Isabella'nın çaresiz halleri vs.Emily'de kadınların bu şekilde kısıtlanmadından dolayı kitabını Ellis Bell ismi ile yayımlamak zorunda kalmıştır.
Kitabın başta daha çok Heathcliff ile Catherine'in aşkı üzerine kurulduğunu düşündüm.Bu aşk bana göre biraz fazla yalın kaldı,etkili olduğu kısımlar çok azdı.Joseph ve Dr. Kenneth bence olmasa da olur cinsinden karakterlerdi.Sevmediğim kısımlar bu şekilde.
Heathcliff'in öfkesi çok iyi aktarılmıştı,okuyucuda bu şekilde bir nefret uyandırma her yazarın harcı değildir.Bu yüzden Emily'yi bir kez daha tebrik ettim.Heathclif'in bu öfkeli aşk karşısındaki duygu durumları süper bir tezatlıkla işlenmişti.Hiç beklemediğim bir olay örgüsüyle devam eden kitap yine hiç kestiremediğim bir sonla bitti.Beni şaşırttı ve düşündürdü.Bu yüzden 10/9.
Genel olarak herkesin çok beğenip önerdiği bir klasik olan Uğultulu Tepeler'i sonunda bitirmiş bulunmaktayım. "Sonunda" dedim çünkü kitaptaki intikam duygusu ve onun getirdiği kasvetli hava beni o kadar bunalttı ki sonlara doğru kendisini zar zor okuttu. Aslında aşk romanı olarak geçiyor, geçiyor da aşk bunun neresinde? Bu konuya gelmeden önce karakterlerden bahsetmek istiyorum çünkü bu konuda çok doluyum. İlk olarak Heatcliff karakteri şu ana kadar okuduğum tüm romanlardaki en sevmediğim hatta nefret ettiğim karakter. Sevmeyi de sevilmeyi de hak etmeyen, etrafına kötülükten başka bir şey getirmeyen bir insan. Aşık olduğu kadın ise Cathrine, namı değer Cathy. Cathy de sözde onu seviyor ama Heatcliff fakir bir adam olduğundan kendisi de "asilzade" olduğundan onla evlenmeyi kendisine yakıştırmayıp zengin ve asilzadelerden olan Linton ile evleniyor. Heatcliff'in de tüm kitap boyu sürecek ve herkese kan kusturacak intikam ateşi içinde yanmaya bu şekilde başlıyor. İlk defa bir romanda sevdiğim hiçbir karakter olmadı. Bir tek belki Linton'a kanım ısındı o kadar.
Velhasıl kelam, kitabı yine de okuyun derim, çünkü dönem romanları insana ülkeler ve toplumlar hakkında bir perspektif katıyor, özellikle 19. yüzyıl İngiltere'si dönem romanı olarak bu kitapta iyi bir şekilde yansıtılmış.
500 syf.
·
Puan vermedi
Es-selâmu aleykum.
Every living thing will taste death, even the most arrogant.
Her canlı (en kibirli, küstâhları bile) ölümü tadacaktır.
Yoğun aşk kitaplarını tercih etmiyor olmam bir miktar ön yargı ile başlamama sebebiyet vermişti. Fakat başladıktan sonra günlük hayat aksiyonu ve insanın yaşantıya karşı koruma kalkanı olarak psikoloji ön plâna çıkarılmış görünüşte. Kitaptan da, yaşamdan da çıkarılması gereken en görünen mevzû; kötülük ve kibir bir hastalıktır. Bulaştığı herkesi ve her şeyi kirleten.. Rabbim razı ola cümlemizden.