Ya hep ya hiç, ailesini ekonomik açıdan geçindirmek için Küba ve West adası arasında kaçakçılık yapmak zorunda olan romanın baş kahramanı Harry Morgan’ın hüzünlü hikayesi..
Kaptan; “Evet” dedi “Devam et”
Harry Morgan çok yavaş bir sesle;
“ Bir adamın...” dedi. “ Yoksa,hiç olmadıysa,yapamadıysa çıkar yolu bulunmaz.”
“Devam et, Harry” dedi kaptan..Kim yaptı,söyle. Nasıl oldu bu, evlat?”
.....
“Bir adam...”dedi. “ Bir başına birleri yoktur.Şimdi yalnız değil...” Durdu. “İnsan ne kadar yalnız önemli değil, yalnızsa şansı yoktur.”
Bu kitapla Hemingway sadece baş karakteri değil,yan karakterleri dahi en ince ayrıntılarla aktarmış.. O kadar gerçekçi ve yalın anlatımı karşısında şaşırıyorsunuz ve gözünüzde,heyecanlı bir serüven filmi gibi canlandırıyorsunuz.. Gerçi kitabın ortalarına kadar yer yer sıkılıyorsunuz ve kim kimdir kavramaya çalışıyorsunuz ama sonradan karakterleri oturtunca daha akıcı hale geliyor..
Harry Morgan’ı dışarda görsem tanırım diyorsunuz.. Gerçek hayatta yanından geçtiğimiz bir balıkçı gibi.. Dürüst, mücadeleci, insan sarrafı, uyanık, merhametli,ailesine bağlı,temkinli...Bu karakteri ben çok sevdim..
Siz de benim gibi gerçek yaşam içindeki sıradan basit karakterlerin, ince ayrıntılarıyla anlatıp,olağan gelişen durumları severseniz tavsiye ederim ..yok sıkıcı gelir derseniz de sizin tercihiniz saygı duyarım..