Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yağmurdan Sonra

Can Dündar

Yağmurdan Sonra Sözleri ve Alıntıları

Yağmurdan Sonra sözleri ve alıntılarını, Yağmurdan Sonra kitap alıntılarını, Yağmurdan Sonra en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Taraf olmalıyız" ... "Şu ya da bu gruptan yana değil. Hayattan yana..."
Sayfa 159 - Yağmurdan Önce
Adalet değil güç önemliydi çünkü... Güçlü olan kazanır ve kendi adaletini tesis ederdi.
Sayfa 68 - Sen Neymişsin Be Abi...
Reklam
Gönül bağının ayakkabı bağı kadar değeri yok günümüzde...
Sayfa 76 - Satılık Şarkılar
Ve refah paylaşıldıkça güzelleşir... ... ya hep beraber... ya hiç!...
Sayfa 160 - Yağmurdan Önce
Evet, Atatürk'ün annesine küfreden hiçbir sese hiçbir platformda söz hakkı tanınmamalıdır.
Sayfa 141 - Savaş
Toplumsal ortalama çağı yakalayamamışsa, siz tek başınıza çağ atlayamazsınız. Çünkü refah da aşk gibidir; paylaştıkça güzelleşir.
Sayfa 159 - Yağmurdan Önce
Reklam
Daha sınıflarına tebeşir yetiştiremediğimiz, kızları okula yazdıramadığımız bir topluma bilgisayarlı eğitim modelleri öneriyoruz.
Sayfa 116 - Bilgi Toplumunun Konuşan Kedileri
... hep bir ağızdan... "Başkası olma kendin ol... Böyle çok daha güzelsin... Ya gel bana sahici sahici... Ya da..."
Sayfa 88 - Matruşkanın Son Kuklası
Hayat başkası olmak için çok kısa
İnsanın kendisi gibi olması iyidir. Tribünlere sürekli olarak bir başkasını oynarsanız, günün birinde hiç beklenmedik bir yerde foyanız ortaya çıkıverir.
Sayfa 87 - Matruşkanın Son Kuklası
Ancak tam demokratik bir toplumda bilgi, edinilen değil paylaşılan bir nimete dönüşecek ve ancak o zaman konuşma sırası kedilerden insanlara gelecektir.
Sayfa 117 - Bilgi Toplumunun Konuşan Kedileri
Reklam
Çünkü böyle bir ülkeye layık olmadığımızı düşünüyoruz NOKTA
Biz sevmiyoruz böyle ülkeyi... Mafyanın elindeki adaletten, Meclis dışında kalan muhalefetten, gizli iktidarların emrindeki hükümetten rahatsız oluyoruz. Cezaevlerinde politik hükümlüler kurşunlanırken acı çekiyoruz. Koruculara ödenen maaşların, Milli Eğitim bütçesinden fazla yekûn tutmasından utanıyoruz. Siyasal mekanizmanın üç kişinin koltuk tutkusu elinde kilitlenip kalmasından hicap duyuyoruz. Okumayan, yazmayan, düşünmeyen; okuyup yazanı da cezalandıran bir ülkeyi kabullenemiyoruz. Fanatizmin, maçoluğun ve "Ne mozaiği ulan", "nedir lan bu" türünden faşizan dayılanmaların spordan siyasete, iletişimden pop müziğe kadar her alanda kök salmasından ürküntü duyuyoruz. Parasızlıktan hastanelerde ölülerimizin rehin kalmasından, 21. yüzyılda hâlâ veremle savaşıyor olmaktan, birimizin bile dünyaya bedel olduğu dolduruşuyla yetiştirildikten sonra Avrupa'ya yalvar yakar girmeye çalışmamızdan yüzümüz kızarıyor. İnsanlığa bir tek özgün akademik çalışma, bir tek orijinal buluş hediye edememişken işkenceci ülkeler sıralamasında her daim başı çekiyor olmamızdan eziliyoruz. Böyle bir ülkeyi sevmiyoruz; çünkü böyle bir ülkeye layık olmadığımızı düşünüyoruz. O yüzden de daha iyi ve sevilesi bir ülke için mücadele veriyoruz.
Sayfa 104 - Sevmiyoruz... Terk etmiyoruz da!
Memleket bir kurtlar sofrasına döndü mü, isyan haktır.
Sayfa 63 - Kurtlar Sofrası
Medyanın iplerini elinde tutanlar, sınırsız bir güce kavuşuyor. Medya demokrasisi belki de ilk siyasal diktatörünü yaratıyor. Televizyon iktidar oluyor.
Sayfa 125 - ... ve Cesur ve Güzel ve Adil ve Demokratik
Kimselerin vakti yok/Durup ince şeyleri anlamaya...
Sayfa 48 - TV İnsanı Kurtarabilir mi?
Unutmayalım ki "bilgi cehaleti alır, -ama önlem alınmazsa- fahişelik baki kalır...
Sayfa 121 - Otoyolda Fahişelik
529 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.