... değişmeyen bir şey vardı zamanın içinde. Her şey yavaşça silinip gidiyordu zamanla. En sağlam yapılar, dağlar, denizler, ırmaklar bile. İnsanların dış yüzleri kadar, içleri de değişiyor, çürüyordu. Sevinçler, yaşanmalarıyla birlikte, hemen yok oluyordu. Acılar, kalınlaşıyor, kabuk bağlıyor, unutuluyordu. Ama o değişmeyen, yok olup gitmeyen şey...
.