Ben burada kelimenin katı anlamıyla bir felsefeci olarak değil bir siyaset teorisyeni olarak yazıyorum. Asıl amacım, aralarında bir karşılaştırma yapmanın bu kitabın temel hedefi olduğu iki düşünce akımının çağdaş bir siyaset teorisiyle nasıl ve neden bağlantılı olduklarını göstermek. Bence, bu bağlantı hem ileri sanayi ülkelerinde hem de Üçüncü Dünya ülkelerinde önemleri giderek artan bir dizi meseleyle ilişkili olarak gösterilebilir. Ben kendi yapıtlarımda 'hegemonya'nın siyasetin teorileştirilmesinde merkezi kategori olduğunu ileri sürdüm...