Büyüye maruz kaldığını bilen bir birey, bağlı olduğu grubun törelerine göre ölüme mahkum olduğuna içtenlikle inanır; bu inancı yakınları ve arkadaşları da paylaşır. O andan itibaren, topluluk ondan uzak durur ve onu çoktan ölmüş biri ve etrafı için bir tehlike kaynağı olarak görmeye başlar; topluluk, her fırsatta ve bütün davranışlarıyla, bu “kaçınılmaz” yazgısını kabullenen zavallı kurbana ölümü telkin eder.