En Eski Yapıştırma Bıyık kitaplarını, en eski Yapıştırma Bıyık sözleri ve alıntılarını, en eski Yapıştırma Bıyık yazarlarını, en eski Yapıştırma Bıyık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beethoven, Goethe'ye Ayışığı Sonatı'nı çaldığı vakit, Goethe'nin kılı bile kıpırdamamıştır. Beethoven de o zaman şöyle bağırır:
— Ama üstad siz de bana bir şey söyleyemezseniz, beni kim anlar?
Sandalyesini söverek değiştiriyordu. Ceketini çıkarıyordu. Kollarını sıvıyordu. Saçlarını tarıyordu. Kahve söylüyordu. Kahveyle birlikte şansı değişir gibi olunca: "Kahvesizliktenmiş. Arabım gülmeye başladı artık. Oğlum Edip, seni İsmet Paşa bile kurtaramaz. Buna mars derler. Seni bir kez daha Marsilya'ya vali, Şam'a da kaymakam yaptım mı, işin bitiktir." diyordu. Öfkesi coşkun bir sevince dönüşüyordu. Davranışları yumuşuyordu. Kırdığını sandığı bizlere: "Canınız ne isterde için. Nasıl olsa paraları Edip verecek." sözlerini ederek gönüllerimizi alıyordu. Edip Cansever beni göstererek: "Peki ama bu niye gülüyor?" diyordu. Orhan Kemal omzumu okşuyordu: "Tokanma yeğenime. O, tavla maçlarının milli seyircisidir." Kendisi iki, Edip dört olmuşsa, ellerini birbirine sürterdi: "Dörtte kalan dertte kalır."
Bu sene okumaktan zevk aldığım ve fırsat buldukça da okumaya çabaladığım, Salah Birsel’in bir kitabıyla daha devam ediyoruz. Toplam 17 denemeden oluşan bir kitap.
Güzel konulardan bahseden, İstanbul ile bitirilen bir yazı. Keyifli okumalar, iyi akşamlar dilerim..
Sanatçıların bir yaşama felsefesine varmaları, daha çok ileri yaşlarda, yani yaşamanın dışına çıktıkları, ya da bir kenarına itildikleri yıllarda gerçekleşebilir.
Salâh Birsel okumalarına devam...
Bu ayki kitabım Yapıştırma Bıyık oldu.
Yine edebiyat dünyasına ait çok güzel ayrıntılar öğrendim Salâh Birsel’den.
Proust, Geçmiş Zamanın İzinde’nin ilk cildi Swanların Tarafında’yı Andre Gide’ye gönderir.
“Gide:’ Bizim yayınevi ciddi kitaplar basıyor.Böyle bir yapıtı yayımlaması söz konusu olmaz.Bu dandy edebiyatından başkası değil,’ diyerek romanı geri çevirir.” syf 19
Proust romanı kendi bastırır.
Yayıncılar iki yıl dizinin öteki kitaplarını ele geçirmek için uğraşır.
Gerçekte Gide, Proust’un müsveddelerini okumamıştır ama bunu itiraf etmez.
Yazarlıkta ilk zorluk gözlemle başlar.
Gözlemin ne başı, ne sonu vardır.
Yürüyecek, oturacak, kalkacak
gerdeğe girecek ve boyuna
gözlem atıştıracaksın.