Yara Bende
Abdullah AtaşçıYara Bende Gönderileri
Yara Bende kitaplarını, Yara Bende sözleri ve alıntılarını, Yara Bende yazarlarını, Yara Bende yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O gece şunu öğrendim. Eski arkadaşların her birinin yeri geçmişe aitti onlarla Ne o gün ne de bugün bir daha öylesine samimi olmayacağımı çok net bir şekilde gördüm.
Sayfa 187Kitabı okudu
Sanki dokunduğumuz gördüğümüz kokladığımız ve hatta sesini duyduğumuz her şey bize benzesin diye öyle yapılmış ya da yaratılmıştı inanmayacaksın Belki hatta bu mahallelerdeki böceklerin de başka yerlerdeki benzerlerinden farklı bir dertleri vardı kesinlikle hepsi hem birbirine benziyordu hem de alabildiğine farklıydı Bunlar günün herhangi bir saatinde olmadık yerlerden çıkıp insanların arasına karışıyor onların konuşmalarını dinliyor sonra da aceleleri varmış gibi Bir Delinin ağzına gelince duruyor kendilerini izleyen insanlara bakıp antenlerini sağa sola hınzırca oynadıktan sonra bu delikten içeri girip yerlerini başkalarına bırakıyorlardı
Sayfa 75 - EverestKitabı okudu
.... O an, ne olursa olsun, insanın gördüklerini, dertlerini her yerde ve herkese anlatmaması gerektiği sonucuna vardım, ne var ki insan ancak böyle büyüyebiliyordu.
Sayfa 13Kitabı okudu
Bunu hiç bir zaman unutma, delilerin merhameti de intikamı da akıllılarınkinden katbekat üstündür.
Sayfa 12Kitabı okudu
Her şey, senin şu anki yaşına ayak bastığım gün başladı; o gün mahalleden çıktım ve doğuya doğru yürüdüm. Bahçeleri, tarlaları, boş arazileri, beyaz bir çukurun içindeki kerpiçten yapılma derme çatma evlerin olduğu küçücük mahalleyi hızlıca geçtim ve görüntüsüyle adının hakkını veren Yumurta Tepesi'ne çıktım; tepenin zirvesi şehrin de hayatın da bittiği yerdi. Buranın ötesinde, uçurumlardan ve yeşile çalan maviden başka hiçbir şey yoktu. Bu mavinin göğe mi yoksa Hazar Gölü'ne mi ait olduğunu düşündüm. O zamanlar ortaokul sondaydım ve uzaklara, çok uzaklara gitmeyi hayal ederdim. Tepenin başında, gözlerimi maviden alıp da şehre baktığımda mahallemizi irinli bir yara gibi gördüm. Bazen bir şeye gereğinden fazla bakmak, insana bir gerçeği daha gerçekmiş gibi gösterebiliyor ya da aslında hiçbir şey gerçek değil de biz arzuladığımız şeylere bir gerçeklik değeri katıyoruz böyle baktıkça. Söylemek istediğim tam olarak bu mu, emin değilim; emin olduğum tek şey, o gün uçurumdan aşağıya, o ulaşılmaz maviye bakarken yanı başımda kocaman bir köpeğin belirmesiydi. Tüyleri uzundu bu köpeğin, iri bir başı vardı ve gözleri ışık saçıyordu.
Gözlerini, gözlerime dikip, "Ötesi yok, gitme," dedi.
Mahallede kime denk geldiysem o gün, bana acıvarak, kızgınlıkla veyahut garip bir incinmişlikle baktılar. O an, ne olursa olsun, insanın gördüklerini, dertlerini her yerde ve herkese anlat maması gerektiği sonucuna vardım, ne var ki insan ancak böyle büyüyebiliyordu.
Acı tazeyken hiçbir sözün değeri olmaz oğlum, acıyı yaşatan kişinin sözlerinin bile.
İnsan hata yapmaya gelmiştir biraz da bu dünyaya, başka hiçbir canlıya böyle bir lütufta bulunmamıştır Tanrı. Bir yılanın ya da bir köpeğin hata yaptığı görülmüş müdür hiç?
Bence insanın acıyı, kederi ve kötülüğü hissetmediği hatta anlamlandıramadığı aşkın o ilk dönemi, onun en zayıf olduğu zamandır.
İkimiz de yoldan çıktık. Sen benim yoluma, ben senin yoluna geldim. Bu yollar bize ait değil, anlamalısın artık. Emin ol dönebiliriz.
İnsan ancak yolunu kaybedip ve onu tekrar bulduğunda hayatı öğrenirmiş.
Büyümeyi o yaşlarda bile bir dert olarak gördüğümden olsa gerek pek çok şeyi yanlış yaptım özellikle çünkü doğrular, insanı farkında olmadan büyütürken ya da hiç olmazsa birer makineye dönüştürürken hatalar onun çocukluk sularında biraz daha kalmasını sağlayacak kadar iyilik doluydu.
Bazı vakitler insanın zamanla derdinin ne olduğunu, zamanın mı insanı yoksa insanın mı zamanı değiştirdiğini sorarım kendime.
Delilerin merhameti de intikamı da akıllılarınkinden katbekat üstündür.
Bazen bir şeye gereğinden fazla bakmak, insana bir gerçeği daha gerçekmiş gibi gösterebiliyor ya da aslında hiçbir şey gerçek değil de biz arzuladığımız şeyleri bir gerçeklik değeri katıyoruz böyle baktıkça.