Yasa Koyucular ve Yorumcular
Zygmunt BaumanYasa Koyucular ve Yorumcular Sözleri ve Alıntıları
Yasa Koyucular ve Yorumcular sözleri ve alıntılarını, Yasa Koyucular ve Yorumcular kitap alıntılarını, Yasa Koyucular ve Yorumcular en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kusursuzluğa ulaşabilmek için,insanların eğitilmesi gerekir.
Kusursuzluğa ulaşabilmek için insanların eğitilmesi gerekir.
İnsan doğaya, doğanın kurallarına teslim olarak egemen olabilir.
Bir ulusu eğitmek, onu uygarlaştırmaktır: Bilgiyi yok etmek, ulusu barbarlığın
ilkel durumuna indirgemektir.
Temiz fikirleriniz olmasını istiyorsanız, onları gömlek değiştirir gibi değiştirin
ilkel insan tek bir şeyden, yaşam mücadelesindeki belirsizliklerden korkar.
Tüketim cennetinin kendi portatif cehennemi vardır: İzinsiz ziyaretçiler için.
Felsefeciler şimdiye kadar yalnızca dünyayı açıkladılar; ancak sorun, dünyanın nasıl değiştirileceğidir.
Daha yakından incelendiğinde, aydınlanma köktenciliğinin özünün, bilgiyi yaymak değil, yasalaştırmak, örgütlemek ve düzenlemek olduğu açığa çıkar.
Devlet her şeyden önce bir yeniden metalaştırma aracıdır.
Güçlü bir aristokrasi, kamu işlerinin akışını biçimlendirmekte kalmaz, aynı
zamanda kamuoyunu yönlendirir, yazarların yazış tarzını etkiler ve yeni fikirlere
otorite sağlar. On sekizinci yüzyıl itibarıyla Fiansiz soylu sınıfı bu yükseliş biçimini tamamen yitirmişti gücüyle birlikte itibarı azalmıştı ve kamuoyunda işgal ettiği yer boş kaldığı için yazarlar kamuoyunu çok büyük bir kolaylıkla gaspedebiliyor ve gözden düşme korkusu olmaksızın ellerinde tutabiliyorlardı.
Eğitim ve kültür sahibi olma, tedrici, aşamalı ve düzenli süreçlerse, o zaman popüler kültür bunun zıttıdır. Çünkü kitte kültürünü bunca çekici kılan şey, çaba göstermenin gereksiz olduğu imasıdır.
Bilgi edinme sürecinin çarpıcı özelliği, bu sürecin eski gizemleri çözmenin yanı sıra yeni birçok gizemi üretmesi; ayrıca, yatıştırdığı eski korkuların yanı sıra birçok yeni korku yaratmasıdır.
Milletler, kendilerine özgü bir cemaat türüdür.
Gerçekten de, endüstri sonrası dünyanın hiçbir toplumsal grup ya da sınıfı, rasyonalleştirme olarak tarih kuramının "Aklın faili" için bir kenara ayırdığı role uygun görünmemektedir. Pratik açıdan bakıldığında bu, ister egemen durumda olsun ister egemenlik için mücadele etsin, görünürde hiçbir toplumsal grup ya da sınıfın hakikat, yargı ya da beğeni ye ilişkin entelektüellerin sağlayabileceği türden otoriter versiyonlar için karşı konulmaz bir taleplerinin olmadığı anlamına gelmektedir; ya da daha doğrusu, hiçbir toplumsal grubun, kendi egemenlikleriyle destekleyerek böyle otoriter versiyonlar oluşturması olası değildir.
Sayfa 230