Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Devlet Paramızı Ne Hale Getirdi?

Yasal Kalpazan

Murray N. Rothbard

Yasal Kalpazan Sözleri ve Alıntıları

Yasal Kalpazan sözleri ve alıntılarını, Yasal Kalpazan kitap alıntılarını, Yasal Kalpazan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... çünkü enflasyon devletin, halkın kaynaklarına el koyabilmesinin güçlü ve sinsice bir yolu, vergilemenin ise daha az acılı ama çok daha fazla tehlikeli bir formudur.
Sayfa 50
Özetlemek gerekirse özgürlük, tüm ekonomiyi nasıl idare ediyorsa bir parasal sistemi de o kadar muhteşem bir şekilde idare edebilir. Pek çok yazarın düşüncesinin aksine parada kapsamlı bir devlet müdahalesini gerektirecek hiçbir özel hu­susiyet bulunmamaktadır. Burada da özgür insanlar tüm ikti­sadi ihtiyaçlarını en iyi ve en hızlı şekilde karşılayacaklardır. Parada da insanlığın tüm diğer medeni faaliyetleri gibi "öz­gürlük düzenin evladı değil, anasıdır".
Sayfa 48
Reklam
Kalpazanlık besbelli ki enflasyonun bir diğer adıdır. Her ikisi de standart altın ya da gümüş olmayan ama aynı şekilde işlev gösteren yeni "para" yaratma sürecidir. İşte burada dev­letlerin niçin tabiatı gereği enflasyonist olduğunu görmekte­yiz: çünkü enflasyon devletin, halkın kaynaklarına el koya­bilmesinin güçlü ve sinsice bir yolu, vergilemenin ise daha az acılı ama çok daha fazla tehlikeli bir formudur.
Özgürlüğün zorlamaya karşı sahip olduğu genel ahlaki ve iktisadi üstünlüklerin yanı sıra dışarıdan belirlenmiş bir para miktarı herhangi açıdan daha iyi bir sonuç üretmeyecektir. Serbest piyasa altın üretimini, altının diğer üretken mallara göre tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılama konusundaki nispi kabiliyetine göre ayarlayacaktır.
"İnsanlara sorulduğunda neredeyse her zaman mümkün olduğu kadar çok paraya sahip olmak istediklerini söylerler! Fakat aslında istedikleri şey daha çok para birimi(daha çok altın veya 'dolar') değil, daha etkin para birimleri, yani paranın satın aldığı mal ve hizmetler üzerinde daha büyük bir hakimiyetten ibarettir."
Sayfa 32 - Liberus KitapKitabı okudu
Fiyatlar yükseldiğinde insanlar ilk önce şöyle düşünürler: "Bu pek normal değil, herhalde acil bir durum söz konusu. Alacağım şeyleri erteleyeyim de fiyatların tekrar eski haline gelmesini bekleyeyim." Bu, enflasyonun ilk safhasındaki genel tutumdur. Bu kanı fiyat artışını dizginleyerek enflasyonu da gizlemiş olur. Çünkü para talebi yükselmiş olmaktadır. Lakin enflasyon ilerledikçe insanlar fiyatların, kalıcı bir enflasyo­nun etkisi altında devamlı olarak yükselmekte olduğunu fark eder. Bu durumda insanlar "fiyatlar 'yüksek' ama ben yine de şimdi alayım çünkü fiyatlar daha da yükselecek" diye dü­şünmeye başlar. Bu safhada para talebi azalmaya başlar ve fiyatlar para arzındaki artışa oranla çok daha fazla yüksel­meye başlar. Bu noktada genellikle devlet yükselmekte olan fiyatların yol açtığı "para kıtlığını rahatlatmak için" müdahale etmeye davet edilir ve bu fiyat artışını daha da hızlandırır. Bir süre sonra ülke bu yapay büyümenin patlama anına ula­şır ve insanlar "elimdeki sürekli değer kaybeden bu paradan kurtulmak için ne olursa olsun bir şeyler satın almalıyım" diye düşünmeye başlar. Para arzı birdenbire fırlar, para talebi dibe vurur, fiyatlar astronomik olarak yükselmeye başlar. İnsanlar vakitlerinin çoğunu paradan kurtulmak için yeni yollar bul­maya ayırdığı için üretim sert bir şekilde düşer. Parasal sistem fiilen çökmüş durumdadır ve ekonomi başka paralara yöne­lir. Eğer tek bir ülkeyi ilgilendiren bir enflasyon ise bu yabancı para yahut başka madenler olabileceği gibi takas şartlarına geri dönüşü bile içerebilir. Parasal sistem enflasyonun etkisiy­le çökmüş durumdadır.
Reklam
Bir takas ekonomisinde devlet yetkilileri kaynaklara an­cak bir yolla el koyabilirler: ayni olarak. Parasal bir ekono­mide parasal varlıkları gasbedip ardından o parayı devlet için mal ve hizmet alımında kullanmak ya da yandaş gruplara teşvik olarak aktarmak çok daha kolaydır. Bu türden gasba vergileme denir.
"Tüketim ya da sermaye mallarına yönelik artışlar yaşam standardını yükseltme iken para miktarının artması sadece fiyatları yükseltmekte, yani paranın satın alım gücünü zayıflatmaktadır."
Sayfa 27 - Liberus KitapKitabı okudu
Eğer altın standardı bu kadar iyi iş görüyor idiyse niçin bozuldu? Çünkü dolar, frank, pound vb. paraların her zaman altın cinsinden geri ödenebilmesini temin etme görevini tevdi ettiğimiz devletler ve onların kontrol ettiği bankacılık sistemi verdikleri sözü tutmadı. Başarısız olan altın değildi, devletin verdiği sözü tutacağına inanma ahmaklığıydı.
Fakat her zamanki gibi yeni zorluklar ortaya çıkmıştır çünkü devletin bir sorunu çözmek için yaptığı müdahale daima yeni ve beklenmeyen başka sorunlara yol açar.
Reklam
Fark etmiyorlar.
Neyse ki enflasyon sonsuza kadar devam etmez. Çünkü insanlar önünde sonunda sahip oldukları paranın satın alma gücündeki düşüşün farkına vardıkları için bunun bir vergileme olduğunu da fark ederler.
Şayet insanlar yakın gelecekte paranın fiyatının düşeceğini
Şayet insanlar yakın gelecekte paranın fiyatının düşeceğini tahmin ediyorlarsa şu anda para daha değerliyken onu harcarlar.
Devletlerin, insanların altın sahibi olmasına izin veremeyeceği aşikar hale geldi. İnsanlar ihtiyaç hasıl olduğunda itibari kâğıt para kullanmayı reddedip altına dönebiliyor olduğu müddetçe devlet hiçbir zaman ulusal para üzerindeki gücünü sağlamlaştıramaz. Bu sebeple devletler, vatandaşların altın bulundurmasını yasakladı. Mücevherat ve sinai amaçlar için izin verilen küçük miktarlar dışında altın tamamen kamulaştırılmış oldu. Şimdi bu el konmuş kamusal mülkiyetin iadesini talep etmek iflah olmaz bir şekilde çağ dışı ve eski moda kabul edilmektedir.
Kalpazanlık besbelli ki enflasyonun bir diğer adıdır. Her ikisi de standart altın ya da gümüş olmayan ama aynı şekilde işlev gösteren yeni "para" yaratma sürecidir. İşte burada devletlerin niçin tabiatı gereği enflasyonist olduğunu görmekteyiz çünkü enflasyon devletin, halkın kaynaklarına el koyabilmesinin güçlü ve sinsice bir yolu, vergilemenin ise daha az acılı ama çok daha fazla tehlikeli bir formudur.
Enflasyon ayrıca tutumluluğu cezalandırır ve borç almayı teşvik eder.
Enflasyon ayrıca tutumluluğu cezalandırır ve borç almayı teşvik eder. Çünkü borç alınan her miktar, satın alma gücü borç alındığı dönemdekinden daha düşük paralarla geri ödenecektir. Bu sebeple borç alıp daha sonra geri ödemek, birikim yapıp borç vermekten daha cazip hale gelir.
112 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.