Yaşamanın İmkansızlığı Üzerine Bir Diyalog, hayatın bir anlamı olup olmadığını, varsa da insanların bunu nasıl yanlış anlamlandırdığı üzerine bir diyalog. İşte bu yanlış anlamalar yüzünden insanlar ıstırap duyuyor ve yaşamak imkânsız hale geliyor. Yazar, Varoluşçuluktan çok fazla esinlenmiş ve Schopenhauer gibi yaşamın esasının acı olduğunu söylüyor. Ve bundan kaçınmamamız gerektiğini, kabullenmek gerektiğini belirtiyor. Kapitalizmin de insanı Doğaya nasıl düşman kıldığını ve kendine yabancılaştırdığını da ele alıyor.
"Peki sence nedir yaşamanın anlamı ya da amacı?.."
"Kesin bir anlamı ya da amacı olduğunu söyleyemem. Ama şunu söyleyebilirim. Yaşamanın amacı, varsa eğer, mutlu olmak değil, bilgeleşmektir. Yaşamak; haz almak, sürekli kesintisiz biçimde mutlu olmak, bir cennet içinde yaşamak ya da acıdan muaf olmak değildir. Yaşamanın amacı olsa olsa anlamaktır; anlamaya çalışmaktır. Sonra da kabullenmektir. Sükûnettir, dinginliktir ve elbette ahenktir."