Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşayanlara Çağrı

Roger Garaudy

Yaşayanlara Çağrı Sözleri ve Alıntıları

Yaşayanlara Çağrı sözleri ve alıntılarını, Yaşayanlara Çağrı kitap alıntılarını, Yaşayanlara Çağrı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
3 dünyanın bilgelikleriyle peygamberlikleri bize göstermiştir ki: İnsan ancak ferdiyetini aşan bir gücün sürekli olarak kendinde bulunduğunun bilincine vardığı zaman tam olarak insan olur;
Sayfa 274 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
'' Önemli olan inancın dil ile söylenmesi ve söylenen sözler değil bu imandan yola çıkarak hayatın nasıl sürdürüldüğüdür. İnsanın Tanrı hakkında edindiği hayaller Tanrı(nın kendisi) değildir. İster bir Hindu Benareste Veda ilahilerini tek düze bir sesle söylesin, ister bir Çinli Tao’ya dalıp onda yok olsun. İster bir Hristiyan şarapla ekmek ayinine katılsın, ister bir Müslüman camide Kur’an okusun, ister bir Afrikalı yüzünde maskeyle hayatı kutsamak için dans etsin, karşımıza tek bir soru çıkmaktadır: Bu ululama onların hayatında neyi değiştiriyor? ''
Reklam
Şiddet ve çöküş, büyüme modelimizin yan ürünlerinden başka bir şey değildir.
Sayfa 23 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Çalışma, sanat ve dua bir bütündür.
Sayfa 87 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Kendisine "dünyanın kime ait olduğunu" sorduğumuz bir Afrikalı dost bana şöyle cevap verdi: "Dünya, bazı üyeleri çoktan ölmüş, kimileri yaşamakta, kimileri de henüz doğmamış olan büyük bir aileye aittir."
Sayfa 295 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Başka Türlü Nasıl Yaşamalı?
"Yoksulluğu doğuran bir zenginlik ekonomisine karşı, kısır bir politika, acınacak bir aşk, zavallı bir sanat, kuru bir bilim, özü gitmiş bir dinden oluşmuş bu yaşantıya karşı, daha zengin bir hayat tarzı yaratmayı deneyelim?"
Sayfa 32 - pınar yayınları, dördüncü basım: ekim 2005Kitabı okuyor
Reklam
Derin ve hakiki gerçekliğiyle kendini biliş insana, ölümsüzlüğün yaşanmış tecrübesine varmak, mekan ve zaman bağından kurtulmak, böylelikle de en yüce mutluluk demek olan mutlak bir varoluş tarzına ermek imkânını verir.
Sayfa 171 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Şurası apaçık bir gerçektir: İman aklın karşıtı değildir; iman, aklın kritik anıdır. Aklın postulatlarının bilincine vardığı andır. Postulatlarını ve amaçlarını yeniden tartışma konusu yapabildiği andır. İman, her tür sınırlı amacın eleştirici bir sınamadan geçirilmesidir. O, inkârın inkârıdır da. İnsanın sınırları olduğunun inkârı.
Sayfa 72 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
İnsanlık tarihi bu fizikötesi tedirginlikleri ve bu çırpınmaları, bu boşluğu ve uçurumları eskiden de yaşadı. Gerekirse, bugünün bunalımına benzer çaptaki buhranların anlamını tutup ortaya çıkarmak için 3000 yıl geriye gideceğiz. Bu sorunları tarih ortaya koydu. Bu tarihî materyalizmin hakikatidir. Peygamber cevaplar getirmişlerdir, bu da ruhun hakikatidir. Bizler dört yüzyıldan beri üç dünyanın zenginlikleriyle bilgeliklerini yağmaladık, har vurup harman savurduk. Şimdi söz konusu olan, o eski peygamberliklere egzotik bilgeliklere, o antik keşiflere dönmek değil, ama çağımızın sorunlarına cevap verebilme gücünü onlardan devşirmektir.
Sayfa 10 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Tabiat bilimleri öznenin nesne karşısında elden geldiğince bilinmesini gerektirir. Oysa insanî faaliyetleri ( sanatlarını, tasavvuflarını, peygamberliklerini, devrim girişimlerini; şiiri veya aşkı kavramak için gerekli olan bilgi), "anlamaya" çalışan öznenin, oyuncu ve yaratıcısı olan özneyle özdeşleşmesini gerektirir; nesne ancak kavramla anlaşılabilir; özneye ancak aşk yoluyla erişebilir, tasarı ancak efsane, ütopya veya şiirle belirtilebilir. Daha basitçe söylersek, sarhoşluğun kimyasal veya biyolojik sebep ve sonuçlarını bilmek başka şey, sarhoşluğu "kendi hissetmek" başka bir şeydir. "Tutkular üzerine bir inceleme" yazmak başka şey, sevmek başka şeydir. Devrim konusunda teoriler geliştirmek başka, ona karar vermek ve onu yapmak başkadır. Tarihçi olmak başka, tarihin seyrini değiştirmek başkadır. Her özel durumda, terimlerden birini dışlamak değil, farklarının bilincinde olmak söz konusudur.
Sayfa 54 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanoğluyla kirlenmenin öldürdüğü toprak, ağaç, ırmak ve göllerden oluşmuş çevresi arasında var olan ekolojik dengelere saygılı olunması, okyanusların korunması, tepemize ha düştü ha düşecek diye sürekli bir tehdit oluşturan nükleer donanımlı casus uydulara karşı uzayın korunması için eylemler düzenleniyor. Toprak, su, gökyüzü, insanoğlu bütün bu unsurlardan sorumlu hale gelmiştir. İnsanlık destanı içinde, hayatımızın, çağımızın sapmalarının sadece pasif direnciyle sürdüremeyeceğimiz en can alıcı noktasına gelmiş bulunuyoruz. Eğer bu sapmalar devam edecek olursa, herkesi evrensel bir intihara sürükler.
Sayfa 37 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Dedik ki, makinalar insanın yapacağı işi yapabilir. Bu doğru. Yapabilir ama yapıyorlar mı? Hangi çağda çalışma, ulaşım, eğlence, çevre kirlenmesi tempolari, bugünkünden daha çok sinir hastalıklarına, enfarktüse, şiddet olaylarına hayati sakatlanmalara, uyuşturucunun veya intiharın kucağına sığınmaya yol açmış; insanı diğer insanlardan ve kendisinden böylesine uzaklaştırmıştır?
Sayfa 45 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
İnsan ister aletler ister mezarlar yapsın, zayıflığa ve ölüme karşı, hayvan hayatından daha zengin bir hayat için mücadele etmektedir. Hayat daha şimdiden ezilme, alçalma ve ölümden gelen sapmaların tersine bir yönde akıyor. Hayat entropinin karşıtı olmak istiyor. Ölümün düzensizliğine karşı insanî bir düzenin oluşturulması insanlık tarihinin büyük, iyimser trajedisinin başlangıcıdır.
Sayfa 81 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Anlaşılmaz dogmaları olan bütün "Bizansçılıkların" ve "Ortadokslukların" ötesinde İslâm, din adamlarının yardımına gerek duymadan da sıradan insanların doğrudan doğruya varıp öğrenebileceği sade ve güçlü bir iman getiriyordu. O, hayatın en sıradan eylemlerine varıncaya kadar din düşüncesinin hâkim olduğu bir dünya görüşü sunuyordu;
Sayfa 225 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Boş yerlerin dolu yerler kadar önemi vardır, çünkü mesafeyi azaltıp çoğaltarak figürlerin büyüklük derecesini onlar belirler. Bir Çin ressamı şöyle yazar: "Yoğun bir kompozisyonda koyulukla açıklık birbirine muhtaçtır; Tao ilkesi bunu gerektirir. Yoğunluğu azaltılmış bir kompozisyonda uzaklar ve en yakın planlar birbirini dengelemelidir. İşte o zaman başarın tamdır."
Sayfa 157 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
154 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.