Tomris Uyar'ın öykü tekniğinde farklı bir açı:
Öykülerin arasına şiirler sıkıştırılmış. Türk Halk öykülerinin manzum-mensur karışımı gibi.
Bununla da yetinmemiş yazarımız araya fotoğraflar eklemiş. Belki kitabı okurken dalıp da yaz düşleri kurmamızı istememiş. Epik tiyatrodan ( B.Brecht) esinlenerek anlatılanların birer öykü olduğunu,gerçeklik olmadığını aktarmak istemiş.
Bir de İngilizce adresler var, afişler.
Oteller,Beyoğlu, İstanbul sokakları mekan alınmış öykülere. Yalnızlık, kırgınlık,başkaldırının mahallesini anlatmış.
Zaman zaman toplumsal, siyasal sorunlara değinir.
Onun kadın kahramanlarında ilk ilginç tip olarak burada Meserret Hanım'ı tespit ettim: Önce sosyete mensubudur, sonra bir halk tipine dönüşür, sonunda kendi içine kapanan bir yalnız tipini oluşturur.
Bir yaşama sığdırılan bu denli büyük değişimler...