Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

2018 Şubat

Yedikıta - Sayı 114

Yedikıta Dergisi

Yedikıta - Sayı 114 Sözleri ve Alıntıları

Yedikıta - Sayı 114 sözleri ve alıntılarını, Yedikıta - Sayı 114 kitap alıntılarını, Yedikıta - Sayı 114 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Recep Gürgen (Saat ustası)
Saatten saate fark var; insandan insana fark olduğu gibi...
"Dikkat ettim merhumun(Abdulhamid Han) saltanatı devrinde; Ne kendi eyledi rahat ne halka verdi huzur diyenler, bugün de Şair Bakî'nin; Kadrini seng-i musallada bilip ey Bakî, Durup el bağlayalar karşına yârân saf saf. beytine mâ-sadak oldular...
Sayfa 24 - Müverrih Abdurrahman Şeref BeyKitabı okudu
Reklam
Tesla'nın sisteminin daha üstün olduğunu Edison da biliyordu.
Emin Nedret İşli (Sahaf)
Ölmüş insanların terekelerini ölecek olanlara satıyoruz...
Edison
...koca bir fili, halkın gözü önünde elektrik vererek öldürmüştü. Bu zavallı hayvan çalıştığı sirkin gözden çıkardığı Topsy adında yaşlı bir fildi.
II. Abdülhamid Han
Birkaç defa suikaste düçar oldum. Bir kere zehirlendim. ilk felâketim, küçük kızımın kazaen yanması ve bunun neticesi bir kaç saat sonra vefatı ile başladı... Ben bir feâketzedeyim. Benim yerime başka biri dayanamaz
Reklam
Stalin daima suikast korkusu ile yaşadığından, sarayı ile Kremlin arasındaki yolu sağ salim atlatabilmek için, birbirinin aynısı 15 otomobille aynı anda yola çıkardı. Otomobillerin sadece birinde Stalin olur, diğerlerinde Stalin'e benzeyen ve onunla aynı kıyafeti giymiş kişiler otururdu. Stalin her gün farklı bir arabada olurdu. Bu durumda Stalin'i öldürebilmek için otomobil kervanının tamamının imha edilmesi gerekiyordu. Stalin suikastçılarından kaçabildi ama ölümden kaçamadı. Suikastla olmasa da yatağında can verdi.
Sultan Abdülhamid'e Veda
O gün, 1918 senesi Şubat ayının onuncu pazar günü idi. Salondaki büyük saat, ağır ve madenî darbelerle 3.00' çaldı. O sIrada Sultan Hamid'in yanında bulunan Musahip Şöhreddin Ağa birdenbire oda kapısından koridora fırladı: "Aman, doktorlara haber veriniz; Efendimiz bayıldı!" diye bağırdı. O esnada Sultan Hamid'in en büyük oğlu Selim Efendi ile Doktor Ätıf Bey büyük salonda, ayakta konuşuyorlardı. Doktor, koşmaya başladı. Ve yatak odasına girdiği zaman Şu manzara ile karşılaştı: "sâbık hükümdarın gözleri açıktı. Fakat artık bu gözlerde hiçbir hayat eseri kalmamiştı. Başı yastıktan kaymışti. Kalbi çarpmiyor, nabızları atmıyordu. Aralıik kalmış olan dudaklarının arasıindan, hafifçe kan sıziyordu. Vücudu soğumuştu... Yalnız boynu ile yüzü henüz ilik hararetini muhafaza ediyordu.." Doktor artık hükmünü vermişti, büyük bir teessürle: "Innâ lillâhi ve innâ leyhi râciûn.." dedi. Sultan II.Abdülhamid, ruhunu Allah'a teslim ettikten sonra bu köhne dünyadan göçüp gitmişti. Cenab-ı Hak şefaatlerine nail eylesin... Amin.