Yiten Bir Aşkın Şarkısı

Eyüp Aygün Tayşir

En Yeni Yiten Bir Aşkın Şarkısı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Yiten Bir Aşkın Şarkısı sözleri ve alıntılarını, en yeni Yiten Bir Aşkın Şarkısı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hocam Varlık Vergisi oldu mu? Oldu. Peki, tüm gayrimüslimler aynı şekilde mağdur oldu mu? Hayır, çünkü birlik olamadılar, olamazlar. Varlık'ı fırsat bilen fakir gayrimüslim zenginleşmeye çalıştı, devlete yaltaklanıp malını kurtaran zengin gayrimüslim sesini çıkarmadı, böylece yine olan garibana, kibirliye, düzene ayak uyduramayana oldu. Yok birlikte kurtuluş! Halk yok, komün yok, birey de yok demokrasi de... Vahşi doğa bu, tek başına, dikkatlice savunacaksın kendini. Ben savunamadım. Biz savunamadık. Sadece şanssızlık... Ne kader ne ders çıkarılacak bir felaket ne ilahi adalet... Sadece şanssızlık. Benim başıma gelen sizi haklı çıkarmaz. Nedensellik ilişkilerini doğru kurun!"
Sayfa 337 - Nakarat: TenâhenkKitabı okudu
Yaşayanlara kimse inanmaz bebek... Peygamberlere en haşin muhalefet yaşadıkları dönemde gelir. Öldüklerinde iş değişir... Aşk için ve âşık için de böyle... Aşk iyi bir fikirdir. Her iyi fikir gibi o da kısa bir süre sonra bir dogmaya, bir ideolojiye dönüşerek bozulur, aşk olma özelliğini yitirir. Lakin ölüm ya da zoraki ayrılık aşkı mumyalar, mühürler, ölümsüz kılar...
Sayfa 318 - Sözler: Albatrosun kabrinde ihtiyar gemicininKitabı okudu
Reklam
"Sevgili sen Bidıls üyelerini sayabilir misin?" "Hımm! Con Lenın mıydı?" "O biri, ötekiler?" "Kaç taneler ki bunlar?" Gülüyorlar... "Çoklar." "Ben onu biliyorum bir tek..." "Neden biliyor musun sevgili? Çünkü bir tek o öldü. Halbuki diğerleri, özellikle de Pol Makkartni en az Lenın kadar iyidir yani... Hem söz yazarlığında hem genel olarak yani... Müzisyenlikte... Yaşayanlara kimse inanmaz bebek... Peygamberlere en haşin muhalefet yaşadıkları dönemde gelir. Öldüklerinde iş değişir... Aşk için ve âşık için de böyle... Aşk iyi bir fikirdir. Her iyi fikir gibi o da kısa bir süre sonra bir dogmaya, bir ideolojiye dönüşerek bozulur, aşk olma özelliğini yitirir. Lakin ölüm ya da zoraki ayrılık aşkı mumyalar, mühürler, ölümsüz kılar..."
Sayfa 318 - Sözler: Albatrosun kabrinde ihtiyar gemicininKitabı okudu
"Sen haklıymışsın sevgili, keşke hiç ölmesek. Anneanneyi getirmedim; çok sıcak bu ara ve kalbi dayanmaz biliyorsun. Çok üzülüyor gelince... Komşusuna bıraktım. Yine de çok üzüldü... Evin, bahçenin etrafını çevirmişler, inşaat çoktan başlamış da neredeyse bitecek bile. Artık ben de annem gibi düşünüyorum. Kendisine itiraf etmiyorum tabii. Nostalji ya da yaşlananın kendi geçmişine duyduğu saçma bir özlem değil belki de hissettiklerimiz. Galiba gerçekten her şeyin metalaşmasıyla kayboluyor güzellikler. Geçmiş gerçekten daha güzel galiba... Değerler yitiyor... Sevilenler de... Ve öyle yavaş oluyor ki bu, bir gün geri dönüp baktığımızda, kucakladığımızın geri döndürülemez bir yıkım olduğunu fark ettiğimizde elden bir şey gelmiyor..."
Sayfa 317 - Sözler: Albatrosun kabrinde ihtiyar gemicininKitabı okudu
İnandıklarına kendisi dışında tek bir iman eden daha olduğunu, düşüncelerinin inanılmaz bulunduğunu kavrıyordu Alper. Bu haliyle, Cengo gibi komplo teorilerine, Zeyno gibi sosyalizme ya da dayısı gibi İslâm'a iman edenlerden tek farkının sayısal azınlıkları olduğunu da kabul ediyordu. Ama hep böyle olmamış mıydı? Başlangıçta herkes tek değil miydi? İsa, Nuh, diğerleri... Lakin inanç artık karşı konulamaz bir dürtüyse yalnızlığın ne önemi vardı? Böylece görüyordu, asıl olan inanmaktı. Diğerleri inananın düşüncelerine değil inanma gücüne, imanına ikna olup takip ediyorlardı onu. Peki, böylece o hep eleştirdiklerine mi benziyordu? "Benzemiyorum. Onlar da öyle demiyor mu? Onlarınki aşk mı? Seninki öyle mi? Belki hepsi hastalık? Belki insan kendi başına gelene kadar eleştirir ama başına gelince eleştirdiğini yapar? Lakin ötekileştirdiklerini eleştirmeye devam etmekten de geri durmaz... Hiçbiri umurumda değil; ben hedefime ulaşayım benden sonra tufan!"
Sayfa 305 - Sözler: Hiç kimse ittiğinde rüyalar denizineKitabı okudu
Nasıl hoş tasvirlerdi Tanpınar'ınkiler, nasıl da bir resim çiziyorlardı insanın zihnine. Hep merak etmişti Alper, aynı kitabı okuyanların zihnine çizilen resimler kâğıda dökülse her biri neye benzerdi?
Sayfa 287 - Sözler: O denizsiz şehirde yalnız bir gece yattımKitabı okudu
Reklam
85 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.