Yunan Ulusunun Doğuşu

Herkül Millas

Yunan Ulusunun Doğuşu Gönderileri

Yunan Ulusunun Doğuşu kitaplarını, Yunan Ulusunun Doğuşu sözleri ve alıntılarını, Yunan Ulusunun Doğuşu yazarlarını, Yunan Ulusunun Doğuşu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yunan Ulusu
''Yahudilerin kutsal kitabı Eski ahittir ( Old Testament ). Hristiyanlıkla beraber Yeni Ahit ( New Testament ) oluşmuştur. Yeni Ahit'in içinde dört tane İncil bulunmaktadır ( Evanjil / Gospel) mektuplar, vahiy vardır. Eski ve Yeni Ahit, Kıtab-ı Mukaddes'i oluşturur (Bible). Türkiye'de İncil kelimesi kimi zaman hem Kitab-ı Mukaddes, hem Yeni Ahit, hem de İnciller için kullanılacağından bu konuda bir belirsizlik görülür.''
Sayfa 38 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
408 syf.
·
Puan vermedi
Herkül Millas, hem Türkiye'de hem de Yunanistan'da farklı bir portre. Türklerin ve Yunanların kesişim kümesinde bir kişi ayrıca tuhaf bir şekilde "münevver" sayabildiğim nadir solculardan biri ve bu bize "Türkler" ve "Yunanlar" arasındaki mücadele olarak ortaya çıkmış olan milliyetçi tarih yazımından farklı bir okuma tecrübesi sunuyor. Millas Yunan milletinin adından başlayarak tartışılması gereken konuları ortaya koyup milliyetçi tarihyazımından yola çıkarak ulusların farklılığının yok edildiğini ve homojen bir bakış açısının eksiklerini gösteriyor. Bunu yaparken bizim açımızdan çok bilinmeyen Velestinli Regas ve Adamantios Korales gibi iki ayrı dünya insanından iki farklı Yunandan misaller veriyor. Benim için farklı bir okuma deneyimi oldu. Açıkçası Millas deniz suyu gibi kendisi takip ediyor ve kitaplarını okumaya gayret ediyordum şimdiden sonra bunu daha çok yapacağım.
Yunan Ulusunun Doğuşu
Yunan Ulusunun DoğuşuHerkül Millas · İletişim Yayınları · 201512 okunma
Reklam
Öyle görünüyor ki Regas bir Yunan milliyetçisi değil Proto-Sosyalist.
Hristiyanlar ve Türkler, hiçbir din farkı gözetmeden (çünkü herkes tanrı yaratığı ve evlâdıdır), sultan adını taşıyan tiranın bütünüyle pis kadın zevklerine düşmüş olduğunu, cahil hadım ağası ve kana susamış saray mensuplarıyla çevrilmiş olduğunu ve insanlığı hor gördüğünü, saflığa karşı yüreğinin katılaştığını düşünerek, dünyanın en güzel devletinin, ki bilgelerce her tarafta göklere çıkarılmaktadır, artık iğrenç bir anarşiye düşmüş olduğunu ve kimsenin, hangi sınıftan yada dinden olursa olsun, ne yaşamından ne namusundan, ne de malından emin olmadığını görmektedirler. En uysal, en masum ve namuslu yurttaş bile artık her an tiranın muhayyilesinin yada tiranın yabanıl yöneticilerinin ve yeteneksiz ileri gelenlerinin yada (ki bu daha sık olmaktadır) canavarca onları taklit edenlerin cezasız kalan günahlarının, sert insanlık dışı davranışlarının, yargısız ve araştırmasız uygulanan ölüm infazlarının kurbanı olma tehlikesini yaşamaktadır
Regas'ın şiirindeki Kurt, Türkleri değil Türk Padişahı sembolize etmiş.
Mısır’ın aslanları, ilk iş olarak kendi beyinizi kendinize kral yapın; Mısır’ın haracı varmasın İstanbul’a gebersin size acı çektiren kurt. Hepimiz tek yürek, tek görüş, tek ruhla vurun Tiran’ın köküne, yok olsun! Bir ateş yayılsın tüm Türk dünyasında Bosna’dan aksın Arap dünyasına! Yükselsin bayraklarda Haç yıldırım gibi vurun düşmana! (...) Keselim bu kurtları, boyunduruğu elinde tutanları Hristiyanlarla Türklere sertlikle acı çektireni; karada ve denizde parıldasın Haç, boyun eğsin düşman Adalet’e; kurtulsun dünya bu yaradan özgür yaşayalım, kardeşler, Dünya’mızda!
“Yunan isyanına liberalizm kuvvet vermiştir... Gerçekte bu savaş muhafazacılık ile liberalizm arasında ortaya çıkan bir savaştı” (Armaoğlu 58-59).
Yunan İhtilali, tüm “Yunanlıların katıldığı bir hareket değildi. Bu biçimde bir yorum, tarihi bir “uluslar” mücadelesi olarak gören ve temelde geçen yüzyıl oluşmuş bir görüşten kaynaklanmıştır. Bu tür görüşler yanlış olmaktan öte, insanlara ve yeni kuşaklara bu “ulusçu” düşünceyi aşılamaktadır. Yunanlılar “cumhuriyetçi” ve “tutucu” olarak ayrılmışlardı.1 Cumhuriyetçiler ise, Osmanlı Devleti içinde, bağımsızlık düşünceleri gütmeden devrim yoluyla düzeni değiştirmek isteyenler, ve ayrı devlet kurmak isteyenler olarak ayrılmışlardı. Yunanlıların önemli bir kesimi ise Osmanlı Devleti sınırları dışında ve genellikle Avrupa’nın büyük kentlerinde yaşamış ve bu yörelerdeki gelişmelerden etkilenmişlerdi. Kuşkusuz hiçbir şeye karışmayan, bu (mücadeleci) konularda görüş sahibi olmayan birçok insan da vardı. Bu dönemdeki mücadeleye katılanlar (Müslüman/Hristiyan yada Yunan/Türk olarak değil de) “cumhuriyetçi/tutucu” olarak sınıflandırılmazlarsa tarih yorumlanamaz, olaylar anlaşılamaz. Patrik’in neden Regas’a ve Koraes’e karşı çıktığı, Regas’ın neden Pazvantoğlu’na hayran olduğu, Hellen Nomarşisi’nde neden Kiliseye saldırıldığı açıklanamaz. Giderek; bu “çelişkili” durumlara bir anlam verebilmek için, kimi olaylar hiç olmamış gibi davranılır, tarih “uydurulur”.
Reklam
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.