Yunanlar Kendi Mitlerine İnanmışlar Mıydı? Gönderileri
Yunanlar Kendi Mitlerine İnanmışlar Mıydı? kitaplarını, Yunanlar Kendi Mitlerine İnanmışlar Mıydı? sözleri ve alıntılarını, Yunanlar Kendi Mitlerine İnanmışlar Mıydı? yazarlarını, Yunanlar Kendi Mitlerine İnanmışlar Mıydı? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne yapmalı bu saçma şeyler yığını karşısında? Bütün bunların nasıl olur da bir anlamı, bir motivasyonu, bir işlevi ya
da en azından bir yapısı olmaz? Efsanelerin otantik bir içeriğe sahip
olup olmadıklarını öğrenmeye yönelik soru hiçbir zaman kesin ifadelerle sorulmaz: Minos'un yaşayıp yaşamadığını bilmek için ilk önce mitlerin yalnızca boş masallar ya da tarihin değiştirilmiş biçimi olup olmadıkianna karar vermek gerekir; hiçbir olgucu eleştirmen efsaneleştirmenin (fabulation) ve doğaüstünün (surnaturel) üstesinden gelemez. O halde, efsanelere inanmaktan nasıl geri durulabilir? Atina demokrasisinin kurucusu Theseus'a, Roma'nın kurucusu Romulus'a ve Roma tarihinin ilk yüzyıllarının tarihsel gerçekliğine inanmaktan, Frank hükümdarlığının kökenlerinin Troya'dan geldiğine inanmaktan nasıl vazgeçildi?
Mitin logos ile düzeltilmesi, başlangıcından Voltaire'e ve Renan'a
kadar süren ve Yunan dehasının ününü yaratan akıl ile batıl inanç arasındaki bitmez tükenmez kavganın bir parçası değildir; Nestle'in aksini düşünmesine karşın, mit ve logos yanlış ile doğru gibi birbirleriyle çatışmazlar. Mit ciddi bir tartışma konusuydu ve
İnsan bir şeye nasıl yarı yarıya inanır? Ya da çelişkili şeylere? Çocuklar hem Noel Baba'nın kendilerine bacadan oyuncak attığına inanırlar hem de oyuncakların oraya anne ve babaları tarafından bırakıldığına; o halde çocuklar gerçekten Noel Baba' ya inanırlar mı? Evet, Darzelerin inancı da en az bunun kadar muğlaktır; Dan Sperber şöyle
Dan Sperber şöyle der: "Leopar, Etiyopyalıların gözünde, Etiyopya' da dinin temel ölçütü olan Kıpti kilisesi kurallarına itaat eden Hıristiyan bir hayvandır; bununla birlikte hayvanlarını koruma konusunda bir Dorze oruç günleri olan Çarşamba ve Cumaları haftanın diğer günlerinden daha az kaygılı değildir; o, hem leoparların oruç tuttuklarını hem de her gün avlarını yediklerini hakikat olarak kabul eder; leoparların her gün tehlikeli olduklarını deneyimiyle bilir, gelenek ise Hıristiyan oldukları konusunda ona güvence verir."
Hıristiyanlar hiç kimsenin artık inanmadığı mitolojik tanrıları yerle bir ettikleri halde, mitolojik kahramanlar hakkında hiçbir şey söylememişlerdir, çünkü Aristoteles, Polybios ve Lucretius da dahil olmak üzere herkes gibi bunlara inanıyorlardı.