"büyülü gerçeklik" türünün baş yapıtı olarak kabul edilen kitap Marguez'in çocukluk döneminin hikayesidir. Yazar Buendia ailesinin kuşaklar boyu süren 100 yıllık yalnızlığını epik bir şekilde kaleme almış.
İnsanlığın ilk zamanlarını çağrıştıran (Dünya daha öylesine çiçegi burnundaydı ki, bir çok şeyin adı yoktu ve onlardan bahsederken parmakla göstermek gerekiyordu) hayali Macondo köyünde başlayan olaylar ve kişiler bir birinin tekrarı gibi devam eder.
Fantastik, mitolojik, gerçekçi unsurları barındıran kitap aşk,hiçlik, yalnızlık, anlam arayışları, siyasi göndermeler, muhafazakarlık, liberalizm, iç savaş veba gibi konulara değinmiş.
Kitabı 20 yıl arayla iki kez okudum. Kolay anlaşılan bir solukta okunacak bir kitap değil. Çevirisi oldukça başarılı hatta Türkçe yazılmış hissi veriyor.
Karakterlerin isim ve kader benzerliği, kitabın başındaki soy ağacına rağmen, kafa karışıklığına neden olabilir.
"Soyun atasını ağaca bağlarlar, sonuncusunu ise karıncalar yer."