Ergenlerin aile fertlerine ya da birbirlerine söylediklerinin aksine, özellikle DEHB sahibi birçok öğrenci için liseden üniversiteye geçiş oldukça zordur. Özellikle lise sonrası eğitim için evden ayrılanlar için, yalnızca yaşadıkları yer ve beraber oldukları kişilerde değil, neredeyse yirmi yıldır süregelen günlük yaşam alışkanlıklarında da ani bir değişim olmaktadır.
Pek çok genç, kimi zaman aşırı, hatta gereksiz şekilde olan; ne zaman eve geleceği, ne zaman uyuyacağı ve uyanacağı, ne yediği ya da yemediği, alkol ya da sigara kullanıp kullanmadığı, nasıl giyindiği, ödevlerini yapıp yapmadığı, okula ya da başka işlere zamanında yetişip yetişemediği, beraber zaman geçirdiği arkadaşları, bilgisayarda ne seyrettiği, aldığı notlar, odasını düzenli ve temiz tutup tutmadığı, diğer aile fertlerine yeteri derecede kibar ve yardımsever davranıp davranmadığı gibi konulara karışıldığı için, evden ayrılıp özgür olacakları günü iple çekerler.
Üniversite kampüsüne ayak basıldığı anda, bu tip günlük beklenti ve kısıtlamalar bir anda son bulur. Öğrenciler genelde bu yeni, özgür hayatı sever ve çoğu bununla yaşamayı becerir. Ancak, zamanını ayarlama, işleri öncelik sırasına koyma, kendini idare edebilme gibi konularda yeterince becerisi olmayanlarda, bilindik aile yapısının daha önce benzeri görülmemiş bir biçimde ortadan kalkması, problemli bir boşluk hissine ve günlük hayatı idame ettirmede sıkıntılara yol açmaktadır.