Yazarımız Falih Rıfkı Atay'ın kendi yaşamını konu aldığı "Zeytindağı" Osmanlı Devleti'nin son döneminde, subay göreviyle Cemal Paşa’nın karargahına yani Zeytindağı’na gitmesiyle anılarına başlar. Burada yaşamış olduğu olaylar ile Cumhuriyetin ilk dönemini, Osmanlı Devleti'nin nasıl birkaç kişinin elinde kukla olduğunu okuyucularına süper bir dille aktarır. Yazarımız Zeytindağı'nda Cemal Paşa, Talat Paşa ve Enver Paşa'yı da anılarına katarak, onların tavırlarıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti hakkında düşüncelerini gözden geçirir. Falih Rıfkı, Cemal Paşa ile beraber çalışmaya başladıktan sonra, olayları daha açık ve net bir şekilde görebilmektedir. Suriye, Filistin ve Hicaz’da yaşamış oldukları olaylar ile bir dönem İmparatorluk olan Osmanlı Devleti yok olmaktadır. Kitapta o dönem o kadar güzel anlatılıyor ki... Örneğin; Osmanlı sadece coğrafyada büyüyebilmişti. Çünkü, bu kazanılan toprakların hiçbirinin kültürlerine, dillerine, ticaretlerine ve maddiyatlarına egemen olunamamıştı. Hatta Osmanlı, Arapları Türkleştireceğine oradaki Türkler Araplaşmıştı. “Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş, ne de vatanlaştırmıştık.” Osmanlı İmparatorluğu buralarda, ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi. Eğer, medrese ve şuursuzluk devam etmiş olsaydı, Araplığın Anadolu içlerine kadar gireceğine şüphe yoktu. Filistin topraklarının daha önceden alınmak istendiğinin kanıtı olan ve "100 Temel Eser" olarak bilinen bu eseri herkesin okumasını tavsiye ederim... Şimdiden keyifli okumalar...