Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyda

Şeyda
@kitapbirtutkudur
instagram: _travelersbook_
’’ Bu yazılara olsa olsa öykümsü şiirler adını verebiliriz. Gençlik yıllarında tanıdığım , dostluk kurduğum kişiler üzerine yazılmış anılar , izlemler . Kimi daha o günlerde ününü yapmış , edebiyat tarihimize mal olmuştu. Kimi şiir alanında taze bir duyuş getirmek üzereydi . Kimi de ilk gençlik heyecanlarını yeni yeni mısralara döküyordu . Uzun zaman “değer mi ? “ dye düşündüm , bu yazıları bir arada toplamaya değer mi ?
Reklam
Şiirin yaşı yoktur . Ha bin yıl önce yazılmış olsun , ha bugün !… Şiir eskimez . Eskimişse şiir değildir. Geçmişin , çağımızın , hatta geleceğin şairleri bizimdir , hepimizindir , bugünün yarının kuşaklarınındır.
Sayfa 127 - Doğan kitapKitabı okudu
Olmamız gereken tek bir kişi var. Hissetmemiz gereken tek bir varoluş var. Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe. Onun için bu hayatımızdaki insanlara iyi davranalım. Arada bir başımızı kaldırıp yukarı bakalım çünkü nerede olursak olalım gökyüzü her daim sonsuz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sen de annen gibi geçmişi bağışlayabileceğini , unutabileceğini sanıyorsun. Yapamazsın . Geçmiş canlıdır , yaşayan bir şeydir. Hem onun sahibisin hem de borçlusun ona.
Dürüstlükle eğitildik, eğitildik de eğitildik; ama bizi yoldan çıkarabilecek her şey beşikten itibaren bu dürüstlükten uzak tutulmuş, yani yapay bir dürüstlük bu ve bu gece ayartılma ihtimali karşısında eriyip gidiyor. Tanrı biliyor ya şu ana kadar dürüstlüğümün taş kadar sağlam olduğundan zerre şüphe etmemiştim ama şimdi , karşılaştığım ilk büyük ve gerçek yoldan çıkarıcı şey karşısında ben.....
Sayfa 22 - can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Evet, insanoğlu ölümlü," dedi. "Ama bu kadarla kalsa çok önemli değil. İşin kötüsü, insan hiç beklenmedik bir anda ölüyor. İşte işin püf noktası bu. Ve insan, akşama ne yapacağını bile bilecek durumda değil."
ithaki yayınlarıKitabı okudu
claude frollo
...Onu ruhunun tüm coşkularıyla sevmek , en ufak bir gülümsemesi için kanını, canını , namını, ahiret mutluluğunu ,ölümsüzlüğü ve sonsuzluğu , bu dünyayı ve öbür dünyayı feda edebileceğini hissetmek , ayaklarının altında daha ulvi bir köle olarak serilmek için kral ,dahi, imparator , başmelek , Tanrı olmadığına üzülmek , onu gece gündüz rüyalarında ve düşüncelerinde kucaklayıp sarmak ve onun bir subay üniformasına aşık olduğunu görmek ! Ve ona sadece korktuğu , iğrendiği kirli bir papaz cübbesi sunabilmek.
Sayfa 358 - iş bankası yayınlarıKitabı okudu
Dini olsun , felsefi olsun her düşünce varlığını sürdürmek , harekete geçirdiği kuşağın ötesinde gelecek kuşakları da etkilemek , iz bırakmak ister. Oysa el yazmalarının ne eğreti bir ölümsüzlüğü vardır! Bir yapı çok daha sağlam, kalıcı ve dayanıklı bir kitaptır! Yazılı sözü yok etmek için bir meşale ve bir barbar yeterlidir. İnşa edilmiş sözü ortadan kaldırmak için toplumsal bir devrim , bir dünya devrimi gerekir.
Sayfa 194 - iş bankası yayınlarıKitabı okudu
Quasimodo
...Kötülüğü belki de doğuştan gelmiyordu. İnsanların arasında ilk adımlarını attığında alaylara maruz kaldığını , dışlandığını hissetmişti. İnsanlar onunla ya alay ediyor ya da ona lanet okuyorlardı. Büyüdükçe , etrafını sadece kinden oluşan bir duvarın çevrelediğini fark etmişti. Bu durumu kabullenip genel kötülük eğilimini benimsemiş, kendisini yaralayan silahı eline almıştı.
Sayfa 162 - iş bankası yayınlarıKitabı okudu
Hep bir çember, dolanıp durduğumuz Ne önümüz belli , ne sonumuz. Kim varsa bilen , çıksın söylesin: Nerden geldik? Nereye gidiyoruz?
Sayfa 98 - cem yayıneviKitabı okudu
Reklam
Yaşamak elindeyken bugüne bugün, Ne diye bırakır, yarını düşünürsün? Geçmiş,gelecek, kuru sevda bütün bunlar; Kadrini bilmeğe bak avucundaki ömrün.
Sayfa 80 - cem yayıneviKitabı okudu
Ona göre şarap içmek , insan kaynaklı kötülüklere isyan etmektir. “ Her kötülüğü yaparsınız, ancak şarap içmeyerek Müslüman kalırsınız”, diyerek çıkışmaktadır Hayyam
Sayfa 88 - epsilon yayınlarıKitabı okudu
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin. Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi. Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir? Dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlara dedim; Kurt, köpek, çakal makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyam’ın bu sözlerine ne dersin, dedim: Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim, dedi.
Sayfa 46 - epsilonKitabı okudu
Rubailerin etkisi ve gücü ; aklı , aydınlanmayı , sorgulamayı ve bilimsel düşünceyi öne çıkarmasındadır; adalet, eşitlik ve kardeşlik dünyasına vurgu yapan ruhudur. En önemlisi onların sade, anlaşılır ve günlük yaşamın konuşma üslubuna benzeyen kurgusu , imgeleri , metaforları , insanı büyüleyen ve herkesin kalbinde taşıdığı dertlerini, düşüncelerini , günlük sorunlarını, arzu ve özlemlerini ifade eden yalın dilidir.
Sayfa 45 - epsilonKitabı okudu
Mutluluk müstakil değildir , o yalnızca hoş olmayan şeylerin karşıtıdır ; hepsi bu. Tek başına mutluluk diye adlandırılacak bir şey yoktur , yalnızca başka bir şeyle karşılaştırıldığında öyle söyleyebilirsin. İşte , bu şekilde değişim sona erdiğinde ve zıtlığın gücü ışığını kaybettiğinde bu artık mutluluk değildir ve artık yeni bir şey elde etmen gerekir. Yani , cennette bayağı acı ve cefa dolasıyla da epey karşıtlık vardır ve böylece, burada mutluluğun sonu yoktur..
Sayfa 27 - alakarga yayınlarıKitabı okudu
196 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.