Eskiden övündüğü nesi varsa hepsi yok olup gitmişti ve ölüm hiçde uzak değildi artık. Ama göğsündeki yüreği yine gençlik yıllarındaki arzularla tutkuyla çarpıyor gönlü kocamıyordu. Ne büyük bir felaketti gönlün hiç yaşlanmaması! Çünkü gönül yaşlanmayınca düşleri düşünceleride değişmiyordu. Ve insan ancak düşüncelerde hür ve ölümsüzdü...