Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İbrahim

...Peki bu reis kim? "Poişe yerlilerinin şefi" "İki dilli iki yürekli bir adam" "Yani sözüne ve yaptığına güvenilmez iki yüzlü sahtekar biri"
Sayfa 149 - AlfaKitabı okuyor
Reklam
Bakmak ve görmek...
Görmek bir bilimdir. Görmeyi bilmeyen ve ancak bir kabuklu hayvan kadar zekaya sahip olan insanlar vardır.
Sayfa 68 - AlfaKitabı okuyor
Hayret! İnsan bazen bir yeniliği denerken bile eski alışkanlıklarını tekrar ediyor. Tıpkı bir kumarbazın, kumarı bırakacağını kanıtlamak için bahis oynaması gibi.
Sayfa 54 - EpsilonKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir insanın akıllı davranması için üç yol vardır: Birincisi, iyi düşünmektir. Bu en soylusudur. İkincisi, taklit etmektir. Bu en kolayıdır. Üçüncüsü, denenmiş olmaktır. Bu en acısıdır. Konfüçyüs
Sayfa 41 - EpsilonKitabı okudu
Sevgi...
Dünyada en önemli şeylerden biri sevgi vermeyi ve verilen sevgiyi almayı öğrenmek. Sesi adeta bir fısıltıya dönüşmüştü: İçine dolmasına izin ver... Sevgiyi hak etmediğimiz, eğer sevilmeyi kabullenirsek yumuşayacağımız, güçsüzleşeceğimiz duygusuna kapılırız. En doğrusunu Levine adlı bir bilgi söylemişti bence: "tek akılcı davranış sevgidir" Sözcüklerinin etkisini arttırmak için yineledi: Tek akılcı davranış sevgidir.
Sayfa 61 - undefinedKitabı okudu
Reklam
Kitabın çevirmeni Burcu Hanımın notundan...
Babam Mori'ye bilgelik yönünden çok benzerdi. En çok Goethe'yi sever, "doğrular tentürdiyot gibidir, acıtır ama iyi gelir" sözünü dilinden hiç düşürmezdi. Öyle birisinden mutlak sonunun gelişi saklandı. Huzur içinde değil terör ve panik içinde, hiç hak etmediği bir biçimde ayrıldı aramızdan. Bu kitabı babamın anısına çevirdim. Onunla vedalaşamadım ama Mori sayesinde bana söyleyebilecek olduğu şeyleri duymuş oldum. Babamı ve Mori'yi çok özlüyorum.
Sayfa 5 - Boyner YayınlarıKitabı okudu
... başarılı bir lider, düşmanın birlikleriyle savaşmadan onlara boyun eğdirir, şehirlerini kuşatma altına almadan ele geçirir, onların krallığını açık alanda uzun harekatlar gerçekleştirmeden devirir.
Sayfa 48 - Sis YayıncılıkKitabı okudu
Goree Adası-SENEGAL
Adadaki köle evlerinden 300 yıllık sürede tahminen 20 milyon Afrikalı geçmiştir. Köle evleri, 15 ile 20 kişinin boyunlarından ve kollarından duvara zincirlendiği 2.6 metrekarelik hücrelerden oluşmaktaydı. Zincire büyük bir demir top bağlanmıştı ve günde yalnızca bir kez çiş yapmalarına izin verilen köylüler o topu taşımak zorundaydılar.
Sayfa 29 - ALFAKitabı okuyor
Sabahleyin ilk önce uşağı, sonra karısını, daha sonra da kızını ve doktoru gördüğünde, onların bütün davranışları, söyledikleri her kelime, geceleyin farkına vardığı korkunç gerçeği pekiştiriyordu. Onlarda kendini görüyordu, kendisinin neler için yaşamış olduğunu. Her şeyin yanlış olduğunu, korkunç, canavarca bir yalanın hayatı da, ölümü de sarıp sarmaladığını apaçık görebiliyordu.
14 yaşındaki Burçak'tan...
Hayatta hiçbir şey birbirimiz kadar önemli değil. Bazen unutsak da her dakika ne kadar mühim biliyor musunuz? Değerini bilmediğimiz daha da huzurla daha da güzelleştirebileceğimiz yaşamımız kadar önemli değil küçük ayrıntılar. Sizce de öyle olduğunu biliyorum ama bunu her zaman hatırlamak çok önemli. Farkında mısınız, o herkesin bayıldığı üç kız kardeşli, çılgın anne babalı ailemiz artık yavaş yavaş sefere hazırlanıyor...
Sayfa 95 - YKYKitabı okudu
Reklam
Bakış açısı
Karıncalar hayvanlar alemini 2 sınıfa ayırmaktadır; A) Aslan, kaplan ve çıngıraklı yılan gibi şefkatli ve iyi huylu hayvanlar ve B) Piliç, ördek ve kaz gibi yırtıcı hayvanlar...
Sayfa 22 - EpsilonKitabı okudu
Bilişsel çarpıtma
Eğer her güzel şeyin üstüne bir kova soğuk su dökerseniz, hayat tabii ki size hep "rutubetli ve kasvetli" görünecektir!
Sayfa 57 - Psikonet YayınlarıKitabı okuyor
Kahreden pişmanlık...
Nilgün! Nilgün! Eğik duran ön kapıya gittik. Yarı çıplak, bir deri bir kemik kalmış uzun sakallı ve saçları beline gelen bir adam konağın girişinde durmuştu ve bağırmaya devam ediyordu: Nilgün! Nilgün! Vendaj! Vendaj Bekar! diye bağırdı Necip. Cevap yada tepki gelmedi. Çökmüş adam bir zamanlar bahçe olan tarafa doğru bakıyor ve kendi elleriyle yıllarca önce öldürdüğü Nilgün'ün adını söylüyordu.
Sayfa 483 - PenaKitabı okudu
Arta'dan ayrılış...
Gidiyordum ama ruhum geride kalıyordu. Taşlarla kaplı dar sokaklarda, eski evlerde, çiçeklerin ve portakal ağaçlarının koktuğu bahçelerde, şehir sakinlerinin miskin tavırlarında ve yirmi sekiz yıl boyunca yaşadığım her şeyde ruhumu bırakıyordum. Ruhum Arta'da, yabancı ziyaretçilerin Türk şehri dediği ama artık, vaftiz olup Hristiyanlığa geçen Saliha hariç, hiçbir Müslümanın yaşamadığı bu şehirde kalıyordu.
Sayfa 540 - PenaKitabı okudu