Herkes selamlar herkese merhabalar.
Anton Cehow'un Martı eseri ile karşınızdayım.
Yazarın ilk okuduğum eseri Vişne Bahçesi'ydi ve ben onu yarım bırakmıştım. Bu eserde de aynı hissi taşıdım galiba tiyatro eserleri her zaman okunmuyor. Neyse incelememe geçeyim.
Bir tragedya niteliği taşıyan Martı, klasik Rus kültürüne ışık tutar cinsten bir olay örgüsüne sahiptir. Kitabın esas kahramanı Treplev'in, çevresinde yaşayan birtakım insan arasında nasıl çöktüğü ve girdiği bunalımla intihar edişi konu alınmıştır. Yalnızlaşma, çöküş, bunalım ve intihar dörtlüsünü içeren bir olayın tragedya şeklinde yazılması çok kötü ve üzücü. Kitabı bitirdiğinizde bir amaçsızlık ve gereksizlik örneğini görmüş olacaksınız. Bütün kitaplar okunmaya değerdir o yüzden tavsiye ediyorum. İleride farklı bir eserini daha alıp tekrar deneyeceğim acaba bana göre mi değil diye.
Herkese keyifli okumalar dilerim. Sağlıkla kalın.
Herkese selamlar, herkese merhabalar.
Bu gün karşınıza Mai ve Siyah eseriyle çıkıyorum.
Daha önce Serveti Fünun dönemi edebiyatının eserlerine rast gelmemiştim. Bu güzel bir başlangıç oldu bana. Ve dahası Halid Ziya Uşaklıgil'in eserlerini hep ekranlarda gördük fakat hiç okumamıştım...
Mai ve Siyah eserinin ana karakteri Ahmet Cemil Efendidir.
Eser Ahmer Cemil Efendi'nin küçüklüğünden başlayıp, hayatının bir dönemini anlatıyor.
Ailesini, arkadaşlarını ve sevdiğini öyle güzel anlatmışki yazar aklınızdan hiçbirisi silinmiyor.
Ama eserde en önemli şey ise içinde geçen tüm olayların sokağa çıkıp insanları biraz inceleseniz gerçek olduğunu göreceksiniz.
Biraz spoiler olacak gibi ama beni çok fazla üzdü kitap.
Halid Ziya Uşaklıgil'in en beğendiğim eserim dediği bu kitabı gerçekten okumaya değer.
Edebiyat bölümü öğrencilerinin kesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Herkese keyifli okumalar dilerim sağlıkla kalın.
Mai Ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Dekalog Yayınları · 202026,9bin okunma
Bir cümle söyle
İçinde yalan olmayan bir cümle
Göklere bakma anında dünyadan çıkma anında
Söyleyip kaybolayım söyleyip varolayım
Bir cümle bir cümle bir cümle
Lailaheillallah
Sayfa 104 - Karatay Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"Her şeyin uçup gittiğini bile bile
Neden bakıyorsun bakma bana
Ben gökyüzünü bir kuşa bağlamış düşüyorum
Adım silinmiş
Delik deşik göğsümden ışık düşse de
Bana bakma yokum ben
Toplanacak sayısız cesedin ortasında
Doğduğumdan beri Kudüs
Doğduğumdan beri Filistin
Doğduğumdan beri Amerika
Doğduğumdan beri darbe
Yeter be
Git ve beni vurmak için tüfeğini doğrultan o adama söyle
Yokum ben
Bu kurşuna dizilmiş sessizlikte
Ümmet balık olmak istiyor
Aslına bakarsan neler istemedi ümmet
Petrol istedi iktidar istedi para istedi para için kasalar istedi
Hepsi oldu ama eksildi bir şey
Bir şey..."
Sayfa 104 - Karatay Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"Çocuklukta hep böyle değil midir? Hatıralar hava ve zaman tesiriyle yıpranmış, delik deşik olmuş bir sayfa şeklinde kalır. O zaman en çok etkileyen şeyler, hatıralar tablosunda en derin kazılır."