Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsBiKa

384 syf.
7/10 puan verdi
Herkese selam. İslami aşk romanlarının kahraman ismi Ahmed Günbay Yıldız 'in bu eseri de her zaman ki gibi terör, aşk, cinayet dolu :) Yazarı cok sevdiğim halde kitaplarının hep aynı olay kurgusu içerisinde olduğunu bilmek üzücü açıkçası. Kitabın başındaki olay örgüsü ile sonraki olay örgüsü oldukça değişik. Orta kısmında kitap sıkmaya başlasa da yine de bir solukta okunabilecek kitaplardan. Yazarın üslubu ve İslami imgelere yer vermesi beni çok mutlu ediyor. Direk dini bir kitap veya direk aşk romanı değil de ikisini harmanlayıp önümüze sunmasi bence çok manidar ve hos. Okumanızı tavsiye ederim yazarın kalemi oldukça başarılı. Herkese keyifli okumalar dilerim
Sular Durulursa
Sular DurulursaAhmed Günbay Yıldız · Timaş Yayınları · 2020608 okunma
Reklam
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
44 günde okudu
Herkes selamlar herkese merhabalar. Anton Cehow'un Martı eseri ile karşınızdayım. Yazarın ilk okuduğum eseri Vişne Bahçesi'ydi ve ben onu yarım bırakmıştım. Bu eserde de aynı hissi taşıdım galiba tiyatro eserleri her zaman okunmuyor. Neyse incelememe geçeyim. Bir tragedya niteliği taşıyan Martı, klasik Rus kültürüne ışık tutar cinsten bir olay örgüsüne sahiptir. Kitabın esas kahramanı Treplev'in, çevresinde yaşayan birtakım insan arasında nasıl çöktüğü ve girdiği bunalımla intihar edişi konu alınmıştır. Yalnızlaşma, çöküş, bunalım ve intihar dörtlüsünü içeren bir olayın tragedya şeklinde yazılması çok kötü ve üzücü. Kitabı bitirdiğinizde bir amaçsızlık ve gereksizlik örneğini görmüş olacaksınız. Bütün kitaplar okunmaya değerdir o yüzden tavsiye ediyorum. İleride farklı bir eserini daha alıp tekrar deneyeceğim acaba bana göre mi değil diye. Herkese keyifli okumalar dilerim. Sağlıkla kalın.
Martı
MartıAnton Çehov · Yediveren Yayınları · 202220,4bin okunma
488 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
54 günde okudu
Herkese selamlar, herkese merhabalar. Bu gün karşınıza Mai ve Siyah eseriyle çıkıyorum. Daha önce Serveti Fünun dönemi edebiyatının eserlerine rast gelmemiştim. Bu güzel bir başlangıç oldu bana. Ve dahası Halid Ziya Uşaklıgil'in eserlerini hep ekranlarda gördük fakat hiç okumamıştım... Mai ve Siyah eserinin ana karakteri Ahmet Cemil Efendidir. Eser Ahmer Cemil Efendi'nin küçüklüğünden başlayıp, hayatının bir dönemini anlatıyor. Ailesini, arkadaşlarını ve sevdiğini öyle güzel anlatmışki yazar aklınızdan hiçbirisi silinmiyor. Ama eserde en önemli şey ise içinde geçen tüm olayların sokağa çıkıp insanları biraz inceleseniz gerçek olduğunu göreceksiniz. Biraz spoiler olacak gibi ama beni çok fazla üzdü kitap. Halid Ziya Uşaklıgil'in en beğendiğim eserim dediği bu kitabı gerçekten okumaya değer. Edebiyat bölümü öğrencilerinin kesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim sağlıkla kalın.
Mai Ve Siyah
Mai Ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Dekalog Yayınları · 202026,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
208 syf.
9/10 puan verdi
Herkese selamlar herkese merhabalar. Karşınıza Kumandan Yıldırım Bayezid eseriyle geldim. İlk başta şunu söylemeliyim ki yazarın kalemini, üslubunu çok beğendim. Ben KPSS'ye çalışıyorum ve bazı olaylar bazı durumlarda karışıyor. Sultan Bayezid hakkında bu kitabın karşıma çıkması bu açıdan da çok güzel oldu. Kitaba gelirsek başlangıçta Şehit Sultan Murat Hüdavendigar ile başlıyor ve tabi ki bu dönem Sultan Bayezid'in şehzadelik dönemine denk geliyor. 1.Kosova Savaşı'nda babası ile omuz omuza savaşan Şehzade Bayezid galibiyetin tadını almıştı bu savaşta ve haince bir plan. Sultan Murat şehid ediliyor. Peki şehid eden kim? Sırp asilzadesi(!) miloş obiliç. Bu ismi daha yakın dönemde bir cami saldırısında da duydunuz değil mi? Siz ne olduğunuzu kim olduğunuzu unutsanızda düşmanlarınız asla unutmaz. Şehzade Bayezid, 1.Murat'ın şehdetinden önce yaptığı cengaverlikle namınıda adınıda duyurmuştu. Herkes ona Yıldırım diyordu ve babasının şehdetinden sonra tahta Yıldırım Bayezid geçti. Artık spoiler yok sizlerde okuyun. Ve en güzeli Bir romanda Sultan Timur ile Sultan Bayezid'i birini yermeden, birini karalamadan güzel bir şekilde anlattığı için. İkisininde Türk-İslam için gaza ettiğini anlattığı için yazara teşekkürü borç bildim. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Kumandan Yıldırım Bayezid
Kumandan Yıldırım BayezidYiğit Recep Efe · Acayip · 201824 okunma
181 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Herkese selamlar herkese merhabalar. Karşınıza Dostoyevski ile geldim. Kitabımız "Kumarbaz". Dostoyevski'nin, kitabı yirmi beş günde yazdığına çok şaşırdım. ( Kitabın yazılma hikâyeside beni kitap kadar etkiledi.) Kitaba gelirsek, Aleksis İvanoviç baş karakterimiz ve hikayeler onun ağzından ve anılarından oluşuyor. Ve aslında Aleksis İvanoviç, Dostoyevski'nin ta kendisi. Kitabı kendi kumar tutkusunun etrafında şekillendirmiş yazar. Ve aslında bize kumarın ne kadar kazandırsa kazandırsın en geç bir ay içerisinde kazandırdığı her şeyin yok olacağını anlatıyor. Kumarda sadece para değil en yakınını ve sevdiğini bile kaybettiğini anlatıyor... Aşkların histerik hastalıklara döndüğü bir roman. Farklı milletlerden insanların bile bir kişinin ölümü üzerinden menfaatleri için toplanması da garip bir şekilde yansıtılmış. Ve roman 1876 yılında yazılmasını göz ardı etmeyin. Ben kitabı severek okudum. Umarım sizlerde beğenirsiniz. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Venedik Yayınları · 069,1bin okunma
Reklam
276 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
"İçimizde kutsal bir sır olarak sakladığımız bir gerçeği açıklamak zorundayım: Gizli emir bekliyoruz. Bütün olayları bu açıdan çözümlemekte yarar olduğunu, bilmem, söylemeye lüzum var mı? Durum bu olunca, ilk dikkat edilecek şey, dayanma gücümüzün sarsılmamasını sağlamaktır. Olaylar birbirini izliyor ve bizi değişmeyecek olan sonuca
Gizli Emir
Gizli EmirMelih Cevdet Anday · Adam Yayıncılık · 1992142 okunma
198 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat spoiler içerir.
Hovardalık peşinde koşan genç bir delikanlı babası tarafından askere gönderilir. Babası Yüzbaşıdır ve o nereye isterse oğlunu oraya gönderebilir kulağa çok hoş geliyor değil mi ? Ama sıkıntı şu ki babası onu çok uzak bir yere tabiri caizse eti senin kemiği benim kafasıyla gönderiyor. Delikanlının askere gitmesinden biraz önce Rus çarına isyan
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · İletişim Yayınları · 201629,4bin okunma
517 syf.
9/10 puan verdi
Sokak dövüşünde tanıştığı kişiyle arkadaş olan (olduğunu düşünen) Martin arkadaşı tarafından eve davet edilir. Oysa arkadaşının amacı sadece ailesiyle birlikte eglenmektir. Martin eve gittiğinde gördüğü manzara karşısında şok olur . Zenginlik ve kültür seviyesi onu çok etkilemiştir. Aradaki bu farkında sadece okumakla giderilebilecegini düşünür. Bu süreçte yaşadığı zorlu mücadele onu daha da perçinler. Sonra yazmaya başlar ve gazetelere yazılarını gönderir. Yazıların yayınlanıp yayınlanmayacağı ise meçhul... Kitabın sonu böyle mi bitmeliydi bilemedim tabi. Şimdiye kadar tanıdığım en iyi karakter diyebilirim Martin için. Hepimizin bazen hatta çoğu zaman olmak istediği kişi Martin. Hayat ile mücadelesi, aşk için yaptıkları ve sonuçları... Fazla iyi olmak her zaman iyi sonuçlar doğurmasa da hayatta kazandıracak belki de yegane şey gerçek duygular ve dürüstlüktür. Keyifli okumalar dilerim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,9bin okunma
·
Puan vermedi
Eser bir kralın tahttan çekilirken evlatlarının onu ne kadar sevdiğini öğrenerek onlar miras bırakma olayıyla başlıyor. Kral Lear 3 kızına da tek tek onu sevip sevmediğini sorar ve aldığı cevaplar ölçüsünde topraklarından miras bırakır. Fakat bilmediği bir şey vardır ki sevgi sözle ifade edilemeyecek bir durumdur ve bunu acı bir şekilde öğrenecektir. Klasik Türk filmi tadında bir eser olmuş. Verilen dersler çok güzeldi. Keyifle okuyabilirsiniz
Kral Lear
Kral LearWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20098,2bin okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
-Sence, bizi kandırmak için dini kullanıyorlar öyle mi?.. -Eğer bir gün dinde ortadan kalkarsa... -Ben sizin inandığınız o acıyan şefkatli Tanrı'dan söz etmiyorum... -Evet, onlar bizim bildiğimiz, inandığımız dini de değiştirdiler!.. Herkese selamlar herkese merhabalar. Fransız ihtilali döneminin ve milliyetçilik akımı üzerine yazılan romanları okumayı severim ama daha önce çarlık Rusya dönemi ile karşınıza gelmemiştim... Bu kitapta aylardır okunmayı bekliyordu ve sonunda okudum... Çarlık Rusya deyince aklımıza ne geliyor. (KPSS öğrencileri daha doğrusu Mehmet Celal hocayı dinleyenlerin aklına Rusya Aba gelebilir.) Çarlık Rusya iki tür halk vardı: zenginler ve fakirler ya da zulüm görenler ve zulm edenler. İnsanlar robotlaşmış bir şekilde fabrikada ağır şartlarda çalışıyor ve değerleri verilmiyor. Herkes fabrika çıkışı evine gelir karısı yemek yapsın ya da yapmasın, yemeği beğensin ya da beğenmesin yedikten sonra biraz karısını paylar ya da tartaklar ve içmeye gider. Gecelere kadar içip eve gelince bir kez daha dayak. İşte "Ana" nın günü böyle geçiyordu. Ta ki eşi ölene kadar. Fazla spoiler vermek istemiyorum. Fransız ihtilali, Bolşevik ihtilali veya diğer ihtilaller aslında hepsi üst kesim ile alt kesimin aynı dili konuşmasına rağmen birbirlerini anlayamamaları ve arada ekonomik, sosyal, kültürel farkın artması. -Neyse buralara fazla girmemek gerekiyor.- Bu farkın, zulmün ve ezilmişliğin normal olmadığını haykıran ise bir avuç genç oluyor. Ve kitap bir hedef uğruna neler çekiliyor, nasıl fedakarlıklar yapılıyor bunları anlatıyor. Ben keyifle okudum umarım sizlerde beğenirsiniz.
Ana
AnaMaksim Gorki · Sosyal Yayınları · 028,7bin okunma
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
Kitapları okumanın yaşı ve zamanı olduğunu düşünüyorum. Mesela ben bu kitabı geçen sene de okumuştum fakat bu sene okumak bende çok daha farklı anlamlar kazandırdı. George Orwell'in hayata bakış açısı devlete karşı olan düşünceleri şu an ki biz gibi sanki. Bu kitabı yazarken kimseyi suclamadığını ama önlem alınması gereken konular olduğunu söylemiş. Kesinlikle bu kitabı okuyup önlem almak gerekiyor. Büyük Birader her devletin içinde var olan yönetme gücü bulunduran kendini açıktan açığa belli etmeyen kişiler için kullanılmış gibi sanki. Yenikonus adını verdikleri sözlükte ki kelime, kelime gruplari ise tam manasıyla yozlaşmayi ifade ediyor. Kendi kültürümüzden örnek verecek olursam 1970-80 li yıllara ait bir röportaj dinlediğimizde kelimelerin çokluğunu ve düzenli oluşunu farkediyoruz aynı konuda şimdi verilen röportajlarda ise kelimeler ya kısaltılmış ya başka dilden alintilanmis oluyor. Kitabı günümüzü anlamak için okumanızı tavsiye ediyorum. Kitaota dikkatimi çeken başka bir şey ise dunyanin 3'e bolunmesi. Peki günümüzde de dünya 3 kısımdan mi oluşuyor? Avrupa Asya Ortadoğu? Peki günümüzün telekrani telefonlar olabilir mi? Kapatılabilir evet ama kapatmaya cesaret edemediğimiz ne zmaan görüntü ve ses aldığıni bilmediğimiz bizi kendisine baglayan garip cihazlar... Devleti yöneten büyük biraderler ise kitaptaki gibi daima var olacaktır ne yazık ki . "Özgürlük Köleliktir..." Keyifli okumalar diliyorum.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,6bin okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Şu Radyo Tiyatrosu hayran olunacak şey doğrusu. Kitabı Radyo Tiyatrosu'ndan dinledim. Gerçekten çok güzel bir eser. İnsanların kendi zevkleri uğruna ailesinden bile vazgecebilecegini öğretmiş bize yazar. Sahi sırf kadın için, para için ailesinden nasıl vazgeçer insan? Şaşılacak şey.. Günümüzde belki alenen yaşanan olaylar olmasada eskiden ne çok yaşamış bu durumu insanlar. Kocası tarafından 3 çocuğu ile terkedilen bir kadın ve onların geçim konusunu ele alan bu kitapta geçmişi tamamen silememenin izleri var. Keyifli okumalar dilerim
İki Damla Yaş
İki Damla YaşHüseyin Rahmi Gürpınar · Atlas Kitabevi · 197332 okunma
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı YouTube üzerinden Radyo Tiyatrosu'ndan dinledim. İlerleyen süreçte alıp okumayı da çok isterim. Kitabın ana karakteri Hayri İrdal üzerinden anlatılmış olaylar. Talihsiz adam küçüklüğünden itibaren ne çok talihsizlikler ve kazalar yaşamış hayatı bir türlü düzene oturmamıstır. Küçüklüğünde yanında çıraklık yaptığı saat ustasından öğrendiği bazı seyler ve bir saatten dolayı saatlere olan hayranlığı ortaya çıkmış ileride bu merakından dolayı Saatleri Ayarlama Enstitüsü'ne müdür yardımcısı olmuştur. Kişi üzerinden anlatılan bu olaylar ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün kurulması sürecinde yaşananlar günümüzde ki bazı kurumların nasıl ortaya çıktığını çok güzel bir şekilde anlatmış. Gereksiz bir sürü kurum ve kuruluşun nasıl resmilestirildigi işin gerçek yüzü ortaya çıkınca olanların sadece çalışanlara mal edildiği anlatılmış. Bir de bazı insanlara olmayan bir şeyi varmış gibi inandırmanin kolaylığı.. Kitapta geçen 'yenilik herkesin hoşuna gider ucu kendine dokunmadıkca' sözü ise yapılan doğru ve yanlışların sonunun nereye vardığının bir öneminin olmadığını ta ki yüksek mevkilerde ki kişilere ucu dokununca önem kazandığını anlatmış oldu. Keyifli bir dinleti oldu herkese keyifli okumalar
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,9bin okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
Ahlâklı bir cinayet şirketi olduğunu düşünün: bir kişiye öldürtmek istiyorsunuz, kurban seçtiğiniz kişinin toplum için zararlı ölmesinin insanlara fayda sağlayacağını düşünüyorsunuz. Öyleyse Cinayet Şirketi'ne başvurabilirsiniz Şirketin en büyük prensibi öldürülecek kişi hakkında araştırma yapıp gerçekten söz edildiği gibi zararlı bir insan mu tespit edilir daha sonra eğer bu kişi gerçekten ölmeyi hakediyorsa öldürecek kişi / kişiler yani şirketin çalışanları canı pahasına o kişiyi öldürür. Peki ya bir gün kurban siz iseniz? Şirketin kurucusu Dragomilov için Cinayet Şirketi'ne başvuru yapılır. Elde kanıtlarla. Dragomilov insanlık için zararlıdır. Peki şirketin kurucusu kendisini öldürülmesine izin verir mi? Ama eğer vermezse şirketin ahlak kuralı çiğnenmis olur izin verirse de kendisi ölebilir. Bu durumda siz olsanız hangi seçeneği seçerdiniz? Olayların heyecanlı aktığı zekanın inanılmaz boyutlara ulaştığı bir kitap olmuş. Sonunda inanılmaz şaşırsam da ben olsam öyle yapmazdım diye düşündüm Dragomilov'un cesareti için kendisini tebrik ederim Jack London'ı 'Beyaz Diş ' kitabından hepimiz az çok tanırız. Farklı bir türde olan bu kitabı da gayet başarılı olmuş. Okuyacak herkese keyifli okumalar dilerim
Cinayet Şirketi
Cinayet ŞirketiJack London · Dorlion Yayınevi · 20191,756 okunma
395 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Selam arkadaşlar. Hayatımda ilk defa Kemal Tahir'in eserini okudum. Kitabı iki kez bıraktım ve aslında en güzel yerinde bırakmışım ve elime aldığım gibi bitirdim. Roman aslında İnce Memed kitabına karşı çıkarıldığı yazıyor çoğu yerde fakat ben İnce Memed kitabını okumadığım için bir şey diyemeyeceğim. Kitabın dili sade diyebilirim yani okuduğunuzu anlıyorsunuz. Olay kurgusuda bir o kadar iyi. Kitap neyimi anlatıyor eşkıyalığı. Çorum topraklarında hatta çoğunun Sungurlu'da geçen hikayemizin baş karakteri Uzun İskender. Hikayede zaten bu eski eşkıya uzun İskender'in eşkıyalık anıları etrafında toplanıyor. Bu hikayeleri duya duya eşkıyalığa özenen çerçici çırağa Maraz Ali bir şekilde Uzun İskenderin arkasına takılır ve hikaye asıl burda başlar. Kız kaçırma diye çıkılan yolda yalanla dolanla gidilen köyde eşkıyalığın dibin vuran karakterler. (Muhtemeldir ki kitapta ele alınan dönem hem Osmanlı'nın son günleri hemde Türkiye'mizin ilk günleri olmalı. Çünkü romanda hem Osmanlıdan bahsedilirken hemde Mustafa Kemal Paşa'y bolca atıfta bulunulmuş.) Kitap aslında eşkıyalığın geçmişte kaldığını. Eşkıyalığın beş parasız, sefil, üzerinde giyecek yamasız elbisesi olmayan, canı sıkılınca karısını döven, herkesin her dediğine inanan, içkici, yalancı, dolandırıcı, arsız ve ırz düşmanı olarak veriyor bize. Ben kitabın yarısından çoğunu iki günde bitirdim. Ha unutmadan kitapta bolca küfürlere, hakaretlere ve daha önce duymadığınız küçümsemelere rastlıyorsunuz. Güzel bir romandı. Herkese keyifli okumaları dilerim.
Rahmet Yolları Kesti
Rahmet Yolları KestiKemal Tahir · Adam Yayıncılık · 2001705 okunma
270 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.