Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitappkolik

Bazı şeylerin kıymetini ya hiç anlayamıyoruz ya da çok geç anlıyoruz. Hayatın, merhametli bir ana gibi, bir yolunu bulup avucumuza tutuşturduğu, kulağımıza küpe eylediği öğütleri tutmada çok gevşek davranıyoruz. Kolayca unutuyoruz yaşadıklarımızı. Düşündüklerimizi. Pişmanlıklarımızı. Hatta güzidelerimizi, kahramanlarımızı. Kaybolduğumuzda bizi bulanları, düştüğümüzde elimizden tutup kaldıranları... Unutmak, yanı başımızda bekleyen bir ilaç sanki ya da bizi yavaş yavaş çürüten, öldüren bir zehir. Kulağımıza fısıldananları biz de yere göğe üfleyip atıveriyoruz içimizden. Üstelik, zaman âdil bir yargıç değil. Tarih de hakikati kollayan dürüst bir sarraf olmaktan çok uzak.
Sayfa 44 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Hayır, Momo," diye karşılık verdi Hora Usta, "bu saatler sadece benim eğlencem. Bunlar her insanın göğsünde taşıdığı şeyin basit birer taklidi yalnızca. Çünkü nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör biri için gökkuşağının renkleri ve sağır biri için kuş sesleri nasıl boşunaysa, yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider, kaybolur. Ama ne yazık ki düzgün atmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır.
Sayfa 178 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Günlük yaşam içinde çok büyük bir sır vardır. Herkesin bunda bir payı bulunur ve herkes onu bilir, ama pek az kimse bu konuya kafa yorar. Çoğu kimse onu olduğu gibi benimser ve ona asla şaşırmaz. Bu büyük sır, zamandır. Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Zamanın bu garip kısalığı ve uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.
Sayfa 65 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gündelik olgular dünyasında ne kötüler ceza görüyor ne de iyiler ödüllendiriliyordu. Başarı güçlülere veriliyor, yenilgi zayıfların eline tutuşturuluyordu. Hepsi bu.
Sayfa 199 - Can YayınlarıKitabı okudu
Dorian ellerini çılgın bir umarsızlıkla açarak, “Her birimiz Cennet’i de Cehennem’i de içimizde taşıyoruz, Basil,” dedi.
Sayfa 158 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kaynakları konusunda kendi kendimizi aldattığımız tutkulardı üzerimizde en amansız baskıları kuran. En cılız itkilerimiz de niteliğini bildiklerimizdi. Çok zaman başkaları üstünde deneyler yaptığımızı sandığımız sırada, gerçekte kendi üzerimizde deneyler yapıyorduk."
Sayfa 62 - Can YayınlarıKitabı okudu
Doğa insanının varoluş biçiminden uzaklaşıldıkça,insan sahip oldukça varolabileceğine inanmaya başladı. Diğer insanları ihtiyaçlarını karşılayacak nesneler olarak algıladıkça, "ilişki adına ilişki" yaşayabileceği kimsesi kalmadığından giderek yalnızlaştı; kalabalık içindeyken,dostum dediği kişilerle,hatta aile içi beraberliklerinde. Maskelenmiş yalnızlık, hayatı da sahip olunan "şey" haline getirdi,hayata yakılan ağıtlar sıradanlaştı, Tanrı kendisinden bir şeyler beklenen,hatta talep edilen bir konuma indirgendi. Ben ve hayatım tek olduğuna, üstelik başkalarının hayatlarıyla kaynaşıp benlik sınırlarını yitirmeden bir bütüne katılabildiği oranda hayat olabileceğine göre, ben ve hayatım diye bir ikili nasıl olabilir ki? Ama azımsanamayacak sayıda insan, farkına varmadan,kendisi ve hayatından oluşan bir ikilinin yalnızlığına kilitlenip kalıyor.
Sayfa 112 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İşte Hayat..
Hayat, ayrıntı olarak bakmaya şartlandırıldığımız için göz ardı ettiğimiz yerlerde aslında.
Geri124
368 öğeden 361 ile 368 arasındakiler gösteriliyor.