Ezgi Kızılay
@kizilayezgi
“oldukça cahilimdir, ama epey okurum.”
29 Ağustos
38 kütüphaneci puanı
529 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Bastığı yerin ayaklarının altında sıkı durduğunu hissedememek, hemen yola çıkılacakmış kadar eğreti bir hayat yaşamak ne azaplı şeydi?
Mademki hiçbir şeyi değiştirmeye iktidarı yoktu, her şey evvelden çizilen bir yolda yürüyecekti, o halde aklı başında bir insan, olanları tebessümle seyredip sırasını beklemeliydi.
-O gelmez artık!
-Nereden biliyorsun?
-Gidişinden belliydi.
Okur Takip Önerileri
Bir felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
Tüm bu insanlar oturmuş bekliyor, ağlayıp inleyerek hiç görmedikleri Tanrı’dan bir şeyler dileyip duruyorlardı.
Karşısındaki kimdi anlayamadı bir türlü. Şans mı, kader mi, insanlar mı, Tanrı mı, hayatın akışı mı? Kimse karşı zar attı ve kime karşı yenildi bilmiyordu…
Benden etim, kemiğim, ruhum, kalbim ve tüm zihnimle kendimi yaptığım işe vermem isteniyor; ama ben varlığımı oluşturan tüm bu darmadağınık parçaları kendi mutluluğum için bile bir araya getirmeyi başaramamışken nasıl sabahtan akşama dek bunaldığım işlerde zapt edebilirim ki?
Birini kaybedersin, diğerini kazanırsın. Ama ben hiçbir şey kazanamadım.
Romancılar eserlerinde soykırımı canları istediği gibi kullanıyorlar… Bunu yaparken de meselenin içini boşaltıyorlar. Soykırım, artık dikkat çekmenin ve çabuk başarıya ulaşmanın garantisi sayılan bir sıcak gündem maddesi olup moda haline geldi.
Yalnızca bilimle uğraşan, sanatın zenginliğinden keyif almayan bir alim, sakat bir insandır. Noksandır.
Ah, çoğu yazarın eninde sonunda başkalarının trajedilerinden nemalandığı ne kadar da doğrudur.
Sokakta herkes tek tip. Herkes birbirine benziyor, üniformayla dolaşır gibiler.
Şükür ki hala tutkuyla kitap okuyacak yaştaydım, hatta bu alışkanlık, mutlu bir evliliği saymazsak, mutlak yalnızlığı savuşturmanın en iyi yoluydu.
Her şeyin yeni başladığı günlerde işsiz olduğumu ve iş aramanın, beni şimdilerde pek de anlayamadığım bir ıstıraba gömdüğünü anımsıyorum.
Bazı insanlar vardır, sırf doğuştan hoşturlar. Bunlar, yalnız insanlar kendilerini sevsinler diye doğmuşlardır.
