Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hekimlerin bilimini filozoflarınkinden ayırmak niye? Ortak bir köken ve amaçla birbirine karışan iki inceleme neden ayrılsın?" Kliniğin Doğuşu, Founcoult
Magritte ne şanslısın!
Foucault, Histoire de la Folie (Deli­ liğin Tarihi) ve Naissance de la Clinique (Kliniğin Doğuşu) adlı ki­ taplarıyla hayranlık kazanmıştı. Gerçeküstücü yazar Raymond Roussel konusunda derinlemesine bir eleştiri de yazmıştı. Mag­ritte, Roussel'e büyük bir yakınlık duyuyor gibi görünmektey­di. Gerçeküstücülere büyük ilgi duyan Foucault, tüm yapıtları­nı yayımladığı Georges Bataille gibi yazarlar üzerine çok özgün denemeler de kaleme almıştı. Foucault ve Magritte arasında mektuplaşmalar da olmuştur.
Sayfa 9
Reklam
“…İnsan hastalandığı için ölmez; temel olarak, ölebileceği için hastalandığı da olur.”
"Tıpta bir aksiyom varsa, bu, yeri olmayan bir hastalığın asla varolmadığı önermesidir. Eğer tersi bir düşünce kabul edilseydi, organsız fonksiyonlar olduğunu da kabul etmek gerekecekti ki bu apaçık bir saçmalıktır. Hastalıkların yerinin belirlenmesi ya da lokalizasyonları, modern tıbbın en büyük kazanımlarından biridir.”
“Her zaman yalnız görünür olanı ve sadece mekânsal varoluşunun basit ve soyut son biçiminde anlatırken anatomi, zaman sırası içinde, bağlantının, sürecin ve anlaşılır metnin ne olduğunu söyleyemez. Semptomlar kliniği, hastalığın canlı bedenini arar, anatomi ise ona yalnızca kadavra sunar.”
“İnkarcı zamana ait sistemler karşısında klinik, bilginin pozitif zamanıdır. O halde onu icat etmek değil yeniden keşfetmek gerekir: Klinik, tıbbın ilk biçimleriyle zaten oradaydı; onun bütünlüğünü oluşturdu; öyleyse onu inkar edeni inkar etmek, ona göre hiçlik olan her şeyi, yani sistemlerin prestijini yıkmak ve sonunda onun tüm haklarından yararlanmasına izin vermek yeterli olur.”
Reklam
“Tıp, artık yalnızca iyileştirme tekniklerinin ve bu tekniklerin gerektirdiği bilginin bir derlemesi olmamalıdır; aynı zamanda bir sağlıklı insan bilgisini yani hem hasta olmayan insan deneyini hem örnek insan tanımını içine alacaktır.”
“Bilginin oluştuğu yer, Tanrının türleri dağıttığı bu patolojik bahçe değil, mekana ve zamana yayılmış, açık ve devingen, her bireysel varoluşa; ama aslında her zaman, hastalığın farklı görünümleri altında, büyük, toplu formunu açığa çıkardığı sonsuz alanda uyanan toplu yaşamına bağlı yaygınlaşmış bir tıp bilincidir.”
“Hastalıkta yaşamı buluruz, çünkü hastalığın bilgisi yaşamın yasası üzerine inşa edilmiştir.”
Yoksulun gözünde iyi yüreklilik olan, zengin için uygulanabilir bilgiye dönüşür: "Hayırsever bağışlar yoksulun acılarını dindirecektir ki bu yolla, zenginin korunması için gerekli bilgiler edinilecektir.
Reklam
Aile içinde, hastalık "doğal " durumdadır, yani kendi doğasına uygundur ve doğanın yenileştirici güçlerine serbestçe sunulmuştur.
“Bir insan ne uğraşlar, ne hastane, ne de bakımevleri için yaratılmıştır: Tüm bunlar korkunç.”
İnsanoğlunun güç işlerin yorgunluğunu ve ölüme götüren hastaneyi tanımayacağı ideal bir devlet bir yerlerde olmalıdır.
Hastane, yoksulluğun gerçek gereksinimlerini karşılamayan ve hasta insanı sefaleti içinde eleştiren çağdışı bir çözümdür.
Tanıdık geldi...
Hastaneyle ilgili olarak Lebon soruyordu: "İnsanlığın bir bölümü sürekli acı çekmek zorunda mıdır?.. Öyleyse evlerinin kapıları üzerine, yakındaki yok oluşlarını haber veren yazılar asınız. Çünkü eğer Devrim tamamlandığında, aramızda hâlâ zavallılar olursa devrimci çalışmalarımız boşuna olacaktır."
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.