Bir Tavsiye
Yazılarda üslup sahibi olmak için edebî eserleri çokça okumak gerekir. Böylece onlardaki dil ve anlatım güzelliği okuyana sirayet eder. Ayrıca kelime hazinesi genişler. Kelime hazinesi deyip geçmemek lazım, her kelime bir manadır. Diğer taraftan edebî kitaplar, yazılar sadece güzel yazabilmek, üslup sahibi olmak için okunmaz. Güzel düşünmek ve güzel konuşmak için de okunur. Bu durum güzel koku dükkânı ile kalaycı dükkânı meseline benzer. Manası güzel, söylenişi güzel sözlerle hemdem olanın dili güzelleşir. Ya da zıddı vâki olur. Öyleyse gönlü güzel sözü güzel eserleri bir de bu niyetle ailecek okumaya ne dersiniz?
semerkand dergisi kasım 2021
Kıl deyip geçmemek lazım , kökü sende diyip karşıdakini kırmamak lazım , dayanılması güç , bakması acı verici..
Reklam
"Tefekkür deyip geçmemek lazım! Tefekkür, salt düşünmek değildir, kelimenin kökü فِكْرٌ Fikr ile ''kaşımak, okşamak, ovalamak, silerek temizlemek'' vb. anlamlara gelen فَرَكَ fiili aynı harflerden oluşur. •Tefekkür, aklın ve zihnin üzerindeki tozu ovalar ve detaylar belirir!"
İbrahim Oruç
İbrahim Oruç
8 Mart
Çiçek deyip geçmemek lazım,öyle çok rolü varki doğada. Görseli var,şifası var,kökü var,poleni var. Kadınlarda bizim dünyamızın çiçekleridir aslında. Kırmamak,incitmemek,koparmamak,sevgiyle büyütmek lazım ki dünyamızı güzelleştirsinler. İyiki varsınız🌼🌼🌼🌼🌼
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Parfüm kullanmak devrimdir artık ..d
Koku deyip geçmemek lazım .kitaptaki kahramanımızın garip hayatını okurken hangi duyudan noksandı da koku alma duyusu bu kadar gelişmişti diye düşündüm durdum . Bütün duyuları tamdı ama sevgi ihtiyacı sevilme ihtiyacı dogdugundan beri noksandı sanırım . 1700 ler fıransası hakkında bilgilerde veriyor bize .filmini henüz izlememiş olma lüxsündeyim. fragmanıda kitap kadar ürkütücü .yeraltı edebiyatı oldugunu tahmin etmemiştim .yazarın diğer kitaplarını incelemeye aldım .iyi okumalar
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201822,1bin okunma
Koku deyip geçmemek lazım:))
"Bu kokuda bir tazelik vardı, ama limon ya da turunç tazeliği değil, mür ağacı, tarçın yaprağı, kıvırcık nane, huş ağacı, kâfuru, çam iğnesi, mayıs yağmuru, ayaz ya da kaynak suyu tazeliği... de değil, hem de bir sıcaklık vardı, ama bergamot, selvi, misk, yasemin, nergis gibi değil, süsen... gibi de değil. Bu koku hem uçucu hem ağır ögeleri olan bir karışımdı..."
Sayfa 83 - Can Yayınları