KAPİTALİST MODERNİTENİN BİLİMCİLİĞİ; günümüzün toplumsal ahlaki çöküntüsü, doğanın, bitkilerin, hayvanların birer birer yok oluşu, soluduğumuz havanın, suyun her geçen gün kirlenerek tükenişi, kıyamete giden yolu döşeyen taşlar oluyor. Bu çöküntü, kapitalist bilimciliğin kadın ve toplum karşıtlığının ürünüdur. Günümüzde bilim her şeyi anlamaya, çözmeye çalışıyor, anlamadığı tek şey ise yaşamın, kadının, toplumun kendisidir. Deney ve gözleme dayanarak salt analitik akılla insanı, doğayı, evreni anlama çabası, hakikati korkunç parçaladı, mekanikleştirdi, anlamı donuklaştırıp robotlaştırdı. Dogmatizm bilimcilikle en tehlikeli düzeye vardı. Bilimci söylem tanrı buyruğu gibi oldu. Bu yöntemle parçalanmayacak, dokunulmayacak hiçbir değer yoktur, toplumun, kadının, insanlığın kutsalı bırakılmamıştır. Kutsal olan sadece bilimcilik, egemen erkek, onun doğruları ve hizmet ettiği para sistemidir. Bu nedenle bilimcilik yöntemi kadını metaların kraliçesi haline getirdi. Kadın fahişeliğin, ucuz işçiliğin, tecavüzün, cinayetlerin, reklamcılığın, sanal aşkların, her türden ahlaksızlığın kraliçesi haline gelmiştir. Gönüllü kölelik, cinsiyetçiliğin son varmış olduğu aşamadır.