Florentina Ariza'nın yarım yüzyılı geçen tutkulu aşkının merkezde olduğu, tensel haz, evlilik, yaşlılık, toplumsal sorunlar, çevre kirliliği gibi konulara değinen bir metin.
İnsan evlilik gibi zor bir kararı verirken haliyle bir tercihte bulunuyor. Bu tercih ne kadar kendinindir? Yapılan her yanlışın kabahatlisi sayıldığı bir çocukluk geçiren, babasının çocuğu için "en iyisini" istemesinin garabetini çeken, sosyal statülerin önemsendiği bir toplumda yaşayan Fermina Daza'nın seçimi ne kadar kendi seçimidir? Kitabın bir bölümünde şuna benzer bir cümle vardı; "gençken genç olduğumuz için, yaşlıyken de yaşlı olduğumuz için bize seçim yaptırmazlar". Gençken aşkı hormonların motor gücü ile, yaşam dolu bir halde, devingen bir beden ve önümüzde uzun bir geleceğin uzandığı ruh hali ile yaşarken, yaşlandığımızda, hayata bakışın epey farklılaştığı bir halde aşkı nasıl hisseder, onu nasıl yaşarız? Kitap bu hallerin sorgulamasını yaptırıyor. Küçük gibi görünen yaşantılar, karşılaşmalar bir nehrin yatağını değiştirmesi gibi insan hayatının akışını değiştirebiliyor.
Konsantrasyon gerektiren karmaşık ve uzun cümleler, pek alışık olmadığımız latince isimler kitabı okumayı yer yer zorlaştırıyor, ancak okuduğum romanlar arasında en derinlikli kitaplardan biriydi diyebilirim.