Acımak, kıl payı yırttığın mutsuzluğun diyetini uğursuz, cüretkâr bir sadaka gibi dağıtmaktır. İşte bu sadaka, iki damla gözyaşı ya da kimsenin bir işine yaramayacak anlık bir yürek burkuntusu kadardır. Acıyan, kendini yüce duygulara malik, iyi yürekli bir insan olduğu yalanına inandırmaya çalışır. Halbuki bencil bir sahtekardan fazlası değildir. Pek tabii bununla yüzleşmeyi aklının köşesinden bile geçirmez. Acınmaktan nefret ederim. Peki ben kimseye acır mıyım? Ben de insanım. Benim de iyi hissetmeye, şükretmeye ve vicdanlı bir mahluk olduğumun rüyasını görmeye ihtiyaç duyduğum zamanlar oluyorduk muhakkak. Bunun için günah çıkaracak değilim. Hele de bu gece...