Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Araştırma-İnceleme & Bilim-Teknoloji

Profil
Biyoloji muhteşem bir yaklaşımdır ama sınırlıdır da. Sevgiliniz size şiir okurken, bir tıbbi skopi cihazının borusunu boğazından aşağı doğru ittiğinizi düşünün. Spazmlar halinde kasılıp gevşeyen sümüksü ve parlak ses tellerini böylelikle yakından iyice görebilirsiniz. Mideniz bulanana kadar incelemeye devam etseniz de -ki, biyolojinin sunduğu bu görüntüye ne kadar tahammül edebileceğinize bağlı olarak, incelemeniz o kadar da uzun sürmeyebilir- gördükleriniz, size sevgilinizle yaptığınız gece sohbetlerini neden bu kadar sevdiğinizi daha iyi anlatmayacaktır. Biyoloji ham haliyle ancak kısmi bir bakış sunar size. Şu anda yapabileceğimiz en iyi şey biyolojiden destek almak olsa da, eksiksiz olmaktan çok uzak bir tabloyla karşı karşıyayız.
Sayfa 205 - Incognito, The Secret Lives of the Brain, Domingo Yayınları 2013 [ISBN: 978-605-4729-07-4]Kitabı okudu
...konuyu, kitap boyunca karşımıza çıkan ana noktaya bağlamak istiyorum: Davranış teknemizi süren, kendimiz değiliz; en azından sandığımız ölçüde. Kim olduğumuz, bilinçli erişim yüzeyinin çok derinlerinde belirlenmiştir. Ayrıntılar zamanda geriye, doğumumuzdan öncesine, spermle yumurtanın birleştiği ana kadar gider. Bu birleşme bizi bazı özelliklerle donatmış, diğerlerini dışlamıştır. Kim olacağımız ise moleküler şablonlarımızla, yani asitlerden oluşan, gözle görülemeyecek kadar küçük, bir dizi yabancı kodla başlar; üstelik de biz daha sahneye bile çıkmadan. Bizler, aslında erişilmez mikroskopik tarihimizin birer ürünüyüzdür.
Sayfa 161 - Incognito, The Secret Lives of the Brain, Domingo Yayınları 2013 [ISBN: 978-605-4729-07-4]Kitabı okudu
Reklam
Bazen iyi bir okuyucusunuzdur, bazen dalar gidersiniz. Bazen doğru sözcükleri bulursunuz, bazen diliniz düğümlenir. Bazı günler çamura saplanmış bir sopa, diğerlerinde kaygıdan kurtulmuş özgür bir ruhsunuzdur. Öyleyse gerçek “siz” kimdir aslında? Fransız deneme yazarı Michel de Montaigne’in ifadesiyle “Kendimizle aramızdaki fark, bir başkasıyla aramızdaki fark kadar büyüktür.”
Sayfa 151 - Incognito, The Secret Lives of the Brain, Domingo Yayınları 2013 [ISBN: 978-605-4729-07-4]Kitabı okudu
Erdemli bir kişiden söz ederken kastettiğimiz şey aslında çoğunlukla, onun şeytani duygulara kapılmayan değil, onlara direnç gösterebilen, mücadele dengesinin anlık ödül lehine bozulmaması için uğraş veren bir kişi olduğudur. Bu insanlara değer veririz, çünkü dürtülere yenilmek kolay, onları yok saymak ise o ölçüde zordur.
Sayfa 120 - Incognito, The Secret Lives of the Brain, Domingo Yayınları 2013 [ISBN: 978-605-4729-07-4]Kitabı okudu
1960’lı yıllarda bir siyasi düşünür, nükleer savaşı başlatacak düğmenin, ameliyatla Başkan’ın en yakın arkadaşının göğsüne yerleştirilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Böylece, Başkan dünyanın öbür ucundaki milyonlarca insanı yok etmeye karar verirse, önce arkadaşına fiziksel zarar vermesi, düğmeye ulaşmak için onun göğsünü yarması gerekecekti. Bu durum, en azından karar verme sürecinde duygusal beyin sistemlerini de devreye sokacak, kararın kişiler üstü doğasının önüne geçmek mümkün olacaktı.
Sayfa 116 - Incognito, The Secret Lives of the Brain, Domingo Yayınları 2013 [ISBN: 978-605-4729-07-4]Kitabı okudu
Beyniniz küçük hilelerle, gelecekteki davranışlarınızı etkileyecek biçimde manipüle edilebilir.
Sayfa 64 - Incognito, The Secret Lives of the Brain, Domingo Yayınları 2013 [ISBN: 978-605-4729-07-4]Kitabı okudu
Reklam
Algı dünyanız her zaman gerçek dünyanın gerisinde kalır. Bir başka deyişle dünyaya ilişkin algınız, gerçek anlamda canlı olmayan bir canlı yayın gibidir.
Sayfa 52 - Incognito, The Secret Lives of the Brain, Domingo Yayınları 2013 [ISBN: 978-605-4729-07-4]Kitabı okudu
Kendi eylemlerinizle sonuç duyumlar arasında geliştirdiğiniz öngörülebilirlik durumu, kendinizi gıdıklayamamanızın da nedenidir aynı zamanda. Başka insanlar sizi gıdıklayabilir çünkü yararlanacakları manevralar sizin için öngörülebilir değildir ...İlginçtir ki şizofreni hastaları kendilerini gıdıklayabilirler. Bunun nedeni, motor hareketlerle sonuç duyumların doğru biçimde sıralanmasını engelleyen bir zamanlama sorunu yaşamalarıdır.⁴⁷
Sayfa 51 - Incognito, The Secret Lives of the Brain, Domingo Yayınları 2013 [ISBN: 978-605-4729-07-4]Kitabı okudu
Hükümetlerin karşısındaki en ivedi görev teknoloji yönetişimine ilişkin yeni yaklaşımlara yer açmaktır. Dünya Ekonomik Forumunun yayımladığı “Çevik Yönetişim: Dördüncü Sanayi Devriminde Politika Belirlemeyi Yeniden Hayal Etmek” adlı Beyaz Bültende ifade edildiği gibi, teknolojik gelişmenin temposu ve teknolojilerin bazı özellikleri, politika belirleyiciliğin önceki döngü ve süreçlerini yetersiz hale getiriyor. Teknolojilerin hızla yayılmaları, yargı, düzenleme ve disiplinle ilgili sınırları nasıl aştıkları ve insani değer ve önyargıları nasıl kapsayıp sergiledikleri bağlamında gittikçe artan politik doğaları da bu yetersizliğe yol açan etkenler arasında bulunuyor. Yeni teknolojilerle başa çıkmak için yönetişim modellerini yeniden şekillendirme fikri yeni değil ama bugünün yükselen teknolojilerinin gücü düşünüldüğünde bunu yapmanın aciliyeti çok daha fazla. Çevik yönetişim; politikalar oluşturma, üzerinde düşünme, yasalaştırma ve uygulatma biçimlerini Dördüncü Sanayi Devriminde daha iyi yönetişim sonuçları elde etmeye uygun hale getirmek için temel bir stratejidir. Çevik Manifesto ve Dünya Ekonomik Forumu Yazılım ve Toplumun Geleceği Üzerine Küresel Gündem Konseyi tarafından hazırlanan bir rapordan esinlenen çevik yönetişim kavramı hem teknolojilerin hem de bu teknolojileri benimseyen özel sektör aktörlerinin atiklik, akıcılık, esneklik ve uyarlanırlığına uyum sağlamayı amaçlıyor.
Sayfa 306 - Shaping the Future of the Fourth Industrial Revolution, Optimistkitap, Şubat 2019 İstanbul [ISBN: 978-605-2202-80-7]Kitabı okudu
Dördüncü Sanayi Devriminin ve belki de bir bütün olarak 21. yüzyılın özelliklerinden biri, değişim hızının pek çok ulusal kurumun rahatını bozacak ölçüde artıyor olmasıdır. Teknolojik değişimin artan hızı özellikle politika belirleyicileri ve hükümetleri zorluyor.
Shaping the Future of the Fourth Industrial Revolution, Optimistkitap, Şubat 2019 İstanbul [ISBN: 978-605-2202-80-7]Kitabı okudu
Reklam
Dördüncü Sanayi Devriminin karmaşık, dönüştürücü ve dağıtık doğası yeni bir liderlik türü –“sistem liderliği” adını verdiğimiz bir yaklaşım– gerektiriyor. Sistem liderliği, değişim için –küresel toplumun tüm paydaşlarıyla birlikte çalışarak– ortak bir vizyon oluşturmak ve sonra da bu vizyon doğrultusunda eyleme geçip sistemin yarar getirme biçimini ve kimlere yarar getirdiğini değiştirmekle ilgilidir. Sistem liderliği ne yukarıdan aşağıya doğru bir kontrol ne de güçlü gruplara nüfuzlarını ustaca kullanma çağrısıdır. Daha çok, tüm vatandaşlara güç veren bir paradigmadır; inovasyon yapmak için, yatırım yapmak için ve karşılıklı hesap verebilirlik ve işbirliği bağlamında değer sunmak için örgütlenmektir. Son olarak, önceki sanayi devrimlerinin başarısız olduğu bir alanda –gelecek kuşaklar dahil tüm vatandaşlara sürdürülebilir yararlar sağlama konusunda– başarılı olmak için sosyal ve ekonomik sistemlerimizin yapılarını değiştirmeyi hedefleyen, birbiriyle bağlantılı bir etkinlikler dizisidir. Dördüncü Sanayi Devrimi bağlamında, sistem liderliği üç ayrı odaklanma alanına bölünebilir: Teknoloji liderliği, yönetişim liderliği ve değerler liderliği. Sistem liderliği bireyler, iş yöneticileri, toplum üzerinde etkisi olan kişiler ve politika belirleyiciler dahil tüm paydaşlardan eylem gerektirir.
Sayfa 294 - Shaping the Future of the Fourth Industrial Revolution, Optimistkitap, Şubat 2019 İstanbul [ISBN: 978-605-2202-80-7]Kitabı okudu
Elektriğin daha iyi bir mum yaratmak için icat edilmediği sık söylenen bir sözdür. Aynı şekilde, nöroteknolojiler de mevcut teknolojinin kademeli bir şekilde ilerlemesi değildir. Bu teknolojiler sadece beynin fiziksel ve sosyal çevreyle nasıl etkileşime girdiği konusunda değil aynı zamanda hayatı yaşamanın yeni yolları hakkında da beklenmedik içgörüler sağlıyor. Bu nedenle, nöroteknolojiler Dördüncü Sanayi Devriminin özünü diğer herhangi bir sektörden daha fazla temsil ediyor.
Sayfa 233 - Shaping the Future of the Fourth Industrial Revolution, Optimistkitap, Şubat 2019 İstanbul [ISBN: 978-605-2202-80-7]Kitabı okudu
Biyoteknolojiler geleceği değiştirecek, bizi de değiştirecek.
Sayfa 211 - Shaping the Future of the Fourth Industrial Revolution, Optimistkitap, Şubat 2019 İstanbul [ISBN: 978-605-2202-80-7]Kitabı okudu
Dördüncü Sanayi Devrimi teknolojileri arasında dronların benzersiz bir yeri var. Blok zinciri, kuantum bilgi işlem ve jeomühendislik teknolojilerinin aksine, dron teknolojisi gelişim aşamalarının çok ötesinde. Dronlar askeri amaçlı olarak kullanımda ve ticari olarak da halka açık bir şekilde kullanılıyor. Ayrıca dronlar havacılık ve uzay, yeni malzeme bilimi, robotbilim ve otomasyon teknolojilerinin yakınsamasını temsil ediyor. Dronlar güvenlik kameraları taşıyabildiği gibi ilaç da taşıyabiliyor; bunların her ikisi de arama kurtarma operasyonlarına destek sağlar. Dronlar bomba da taşıyabiliyor. Elle kontrol edilebildiği gibi buluttan otomatik olarak da kontrol edilebiliyorlar. Böyle çok yönlü bir olanak, dronların ortak yarar amaçlı inovasyondan aşırı uçtaki gündemlere uzanma konusundaki esnekliğini gösteriyor. Dronlar 21. yüzyılın çok amaçlı aletleri olarak görünüyor ve nötr bir teknoloji olduğu izlenimi veriyor, çünkü başkalarına zarar verecek şekilde kullanılıp kullanılmamaları insanların seçimlerine bağlı.
Sayfa 204 - Shaping the Future of the Fourth Industrial Revolution, Optimistkitap, Şubat 2019 İstanbul [ISBN: 978-605-2202-80-7]Kitabı okudu
Yapay zekâ dünyada derin değişikliklere yol açacak ve bu değişiklikler risksiz değil. Örneğin, yapay zekâ tarafından kontrol edilen robotlar, beceriler ve istihdam üzerinde kartların yeniden dağıtıldığı kestirilmesi güç bir etki yaratarak toplum üzerinde şiddetli gerilimler oluşturacaktır. Dahası, makine öğrenmesi algoritmalarının çalışması çoğu insan için anlaşılmazlığını sürdürüyor ve bu mekanizmalar toplumda istenmeyen ve düzeltilmesi gereken önyargıları yansıtabilir. Uzun dönemli tahminlerde bulunanlar, yapay zekânın değerlerinin insani değerlerle uyumlu hale getirilememesi halinde ortaya çıkabilecek varoluşsal tehditlerin hafife alınmaması yönünde uyarılar yapıyor. Ayrıca suçluların yapay zekâ uygulamalarını aldatmaları, hack’lemeleri ya da kafalarını karıştırmaları halinde ortaya çıkabilecek siber güvenlik riskleri konusunda da uyarılar yapılıyor. Bu yüzden araştırmacılar şu anda yapay zekâ ve robotların geliştirilme ve kullanılmasında rehberlik edecek etik çerçeve ve değerler üzerinde tartışılması çağrısında bulunuyorlar. Gelecek ne getirecek olursa olsun yapay zekâ bizimle birlikte olacak ve onunla geliştireceğimiz ilişkinin kalıcı sonuçları olacaktır.
Sayfa 167 - Shaping the Future of the Fourth Industrial Revolution, Optimistkitap, Şubat 2019 İstanbul [ISBN: 978-605-2202-80-7]Kitabı okudu
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.