Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Ömer Seyfettin’in özellikle bu öykülerinde keskin bir dil kullanımı da dikkati çeker. Bu keskin dil, bir başkaldırı niteliği taşır. Osmanlı toplumundaki mevcut edebî, siyasi ve iktisadi dünya bakışına bir başkaldırı niteliğindeki dil; Albert Camus’nün tanımlamasındaki başkaldırının temelindeki yıkma mantığı üzerine değil, yeniden yaratma mantığı (Camus, 2000) üzerine kurulur. Böyle olmamış olsa idi yıkılan Kenan Bey, yeniden ayağa kaldırılmazdı. Öykülerdeki başkaldıran insanlar, çoğunlukla hayır diyen insanlardır. (Kenan Bey’in eşine ve Primo’nun İtalyan anneye hayır demesinde olduğu gibi.) Hayır diyen kahramanlar, ya sırf zihnî ya da fiilî olarak kendilerini gösterirler. Her iki başkaldırmada da hayır, mutlak anlamda hayır olmayıp içinde bir değer bulunduran bir evet’i de öne sürer. Bu açıdan başkaldırma olumlu bir değer yaratmak anlamına gelir (Gündoğan, 1997: 168). Başkaldırma kendi haklarının bilincine varmış bir kişinin tavrı olduğu için, insanın âdeta varlık şartıdır. Ama başkaldırmada insan, sadece kendini onaylamakla kalmaz, aynı zamanda başkalarıyla dayanışma içine girerek başkalarının varlığını da onaylar (Şişman, 2006: 55). Primo’nun davranış kodları bir hayır söylemi üzerine kurulur. Primo’nun başkaldırması, kendilik bilincinin inşası süreci içinde bu bakımdan önemlidir. Çünkü o, bizatihi kendi adına olmaktan daha çok nesli adına konuşturulan / eyleme sokulan kahraman konumundadır
Günah işlemiş bir kadın olduğunu bir an bile düşünmüyor, aksine, güçlü bir şekilde ölüme yürümenin, kendisinden önce ölmüş hayallerine çok yakıştığını söylüyordu.
Reklam
#benercidenmektup
Sana verdikleri zaman bu mektubu, belki ben çoktan nokta son demişimdir. Bu sefer dostların taşını değil, mendebur bir kurşunu kafamdan yemişimdir. Nâzım, biliyorum, ölümün önünde rol kesip Hamlet gibi budala, Verter gibi komik olmamak lâzım. Nâzım, bilmiyorum, ne haltedeyim? Nasıl altedeyim? Şöyle bir poz alıp durmak kendi kendini vurmak, kıyak iş doğrusu!..
#NazımHikmet
Önümüzde onlar kalın enselerini kırıp boynuzlarını saplayınca toprağa... . . . . . ağa.... Biz.... . . . . . . . mizi!. Patiska bir gömlek gibi yırtarak etimizi kanlı kemiklerimizle . . . . . . . . cağız . ! ! . . O zaman gülleri koklıyacağız. O zaman tabiat güzel bir ağız gibi karşımızda gülümsiyecek...»
438 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Toroslar'ın eteğinde yoksul bir çocuk olan İnce memed'in ağalık düzenine başkaldırısı ve isyanı eşkıyalık ile sonuçlanıyor. Sanılanın aksine o eşkıyalığı köylülerin yararına yapıyor. Yaşar Kemal'in en bilindik romanı olarak bilinen ve birçok ülkede, birçok farklı dile çevrilen bu roman okuyucuya öyküyü yaşatıyor resmen. Kitabı okurken ister istemez o betimlemeleri zihninizde canlandırıyorsunuz. Kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşüyorum. Türk edebiyatının zirve eserlerinden birisi.
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,7bin okunma
1000Kitap
1000Kitap
reklam bakmaya giriyorum araya alıntı çıkıyor. Bu duruma bir el atalım lütfen. 🙏🏻
Reklam
Akışımı salın vahşet-i müşekkeller!!
Son zamanlarda akış ipi kopmuş köpek gibi tabiri caizse. Neyi görmek istemiyorsam o karşıma çıkıyor. Yahu ben şarjımın son rakamına göre hayatımın aşkını bulmak istemiyorum,olmayan evlatlarımıza isim düşünmek de istemiyorum. Sahte alıntılar altında milletin fotoğrafini da görmek istemiyorum. İnstagram ve 1k oturup hadi güçlerimizi birleştirelim mi dediler? Ayrıca her güncelleme sonrası iyice b*ka sarıyor.
1000Kitap
1000Kitap
bil istedim.
Ölümü zulümden, Yaşamı acıdan olan halk Ayağa kalk ve doğrul zafer kadehine. Her yudumda ayıl, Ayıl, şu acı sarhoşluktan.
Songül Baykara
Songül Baykara
Allahim şu lanet sineklerin ömründen al benim ömrüme kat
Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.
Reklam
Güldük, eğlendik yeter. Yaz bitsin..
"Her şeye başkaldırıyorum. Başka insanların kendilerini üzerimde yetke saymalarına, başkaları tarafından eğitilmeye, başkalarının bildiklerini bana kabul ettirmeye çalışmalarına başkaldırıyorum. Kendim bulmadıkça hiçbir şeyi doğru kabul etmiyorum. Başkalarının benden farklı düşünmesine karşı değilim, ama onların bana düşüncelerini, yaşamla ilgili görüşlerini zorla kabul ettirmeye çalışmalarına katlanamıyorum..."
Jiddu Krishnamurti
Jiddu Krishnamurti
Bilinçleninceye kadar asla başkaldıramayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.
Sayfa 81 - WinstonKitabı okudu
Bilinçlenene kadar asla başkaldırmayacaklar, başkaldırmadıkça asla bilinçlenemeyecekler.
Sayfa 76
Bilinçleninceye kadar başkaldırmayacaklar ve başkaldırmadıkları sürece bilinçlenmeyeceklerdi.
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.