Nietzsche'nin bir sözü var: "unutan iyileşir."
Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, gözün gördüğünü aklın unutması mantıklı gelmiyor bana. Unuttum diyen; eşyalarla dolu karanlık bir odada, her şeyin üzerine karanlık bir örtü örtülse mesela; hiç yokmuş gibi onların üzerinden yürüyebilir mi? Görmezden gelebilir, evet, yok sayabilir belki ama inkar edemez.
O anlar yaşandı.
Sen oradaydın.
O duyguları hissettin.
Şimdi göğsünden söküp atamazsın öylece.
Geçmiş bir kıyafet değil; istediğinde giyip istediğinde çıkamazsın.
Ama ya o karanlık odada, her şeyin üzerinde bir örtü olduğunu bilmiyor, adım dahi atmıyorsan ve hiç atmadıysan içeri; bir gölün dibine çökmüş geçmişini hatırlayabilir misin?
Otoparka girerken karşımıza aniden çıkan bir kadın Kunt’un ani manevrayla durmasına yol açtı.
Avucunu karnımda hissettim, kabanımın kapatmadığı kazağımın üzerinden. Emniyet kemerim takılı olmasına rağmen öne savrulmamam için beni tutmuştu tedbir olarak.