Her sözcük önemlidir. Nitekim her sözcük karakterlerine, yaşadıkları dünyaya ve bu dünyanın bir yandan değişirken onları nasıl dönüştürdüğüne dair bir şeyler söyler.
“Annem 7 Nisan’da, onu iki yıl önce yerleştirdiğim Pontoise Hastanesi’nin huzurevinde öldü.”
Kitabı bu cümle ile okumaya başlamak benim için biraz ürperticiydi. Kitapla birlikte hem kendi annemi kaybetme korkumla -yüzeysel de olsa- yüzleşmek durumunda kaldım hem de hikayenin eninde sonunda benim de başıma geleceğinin bilincine vardım.
Yazar
Geriye dönüp ne okuduğumu ansımamak bu kitap özelinde beni noksan hissettirirdi doğrusu, o yüzden hemen şöyle çepeçevre, kısacık bir değineyim istedim muhtevasına...
Daha önce Oktay hakkında fikir vermek için, toplu şiirlerine ve diğer disiplinlerarası yazma ilişkilerine binaen sembolik bir fragman neşretmiştim. Bu kitabı da aslında o