Beklenen Kıyamet ve Yansımalar – İbrahim Osman Kâhyâoğlu
Bazen bir kitap vardır, ilk sayfasından itibaren fark edersiniz:
Bu kitap, alışkın olduğum okuma tarzımın çok dışında… Ama yine de, merakla devam edersiniz. İşte Beklenen Kıyamet ve Yansımalar tam olarak böyle bir deneyimdi benim için.
Kitap, paralel bir evrende başlayıp Dünya’ya uzanan kıyamet sürecini konu ediyor.
İbrahim adlı bir karakterin, meleklerle birlikte "sidretü’l-müntehâ" noktasına kadar yükselmesi ve ardından sorulan o büyük soru:
“Bugün mülk kimindir?”
Cevap:
“Tek ve kahhar olan Allah’ındır.”
Bu kitap, spiritüel-felsefi bir anlatıyı bilimkurgu öğeleriyle harmanlıyor. Ama anlatımı oldukça yoğun, detaylı ve zaman zaman durağan. Aksiyon beklentisiyle değil, metaforlar ve derin anlamlarla örülü bir içsel yolculuğa çıkmak için okunmalı.
Cesur bir kıyamet kurgusu
Derin tasavvufi göndermeler
Sabırlı, düşünen okur için verimli bir okuma
Ahir Zaman ve kıyamet temalı eserleri sevenlere
Mitoloji, tasavvuf ve felsefeyi harmanlayan kurgu arayanlara
Yavaş ilerleyen ama zihinsel olarak meşgul eden kitapları sevenlere
Konuya ilgi duyanlar için verimli bir okuma olacağına eminim...
Sen amelden namaz kılmayı, oruç tutmayı hacca gitmeyi, geceleri uyumayarak ağlayıp inlemeyi ve günahtan sakınmayı anlıyorsun. Halbuki bunların hiçbiri amel değildir. Bunlar ancak amelin sebepleridir. Hepsini yaptığın zaman bunların sende bir etki sağlaması mümkündür. İşte o zaman sen, ibâdet etmiş ve olduğundan başka bir şey olmuş bulunursun.
Kur'an'da, "Namaz seni günahtan, suç işlemekten, kötülükten, noksan ve kusurlardan, isyandan korur, temizler." buyrulmuştur. İşte senin bunları yapmamış olman ve bunlardan temizlenmiş bulunman ameldir. Eğer kendini bunlardan kurtarmamışsan, namaz kılmamış sayılırsın.
Sahte rabler boyundan çıkarılıp atılmadıkça, sebeplerle ilişik kesilmedikçe, fayda ve zararı insanlardan bilmeyi terk etmedikçe kurtuluş mümkün değildir.
Abdulkadir Geylani
Gerçek amel, içi değiştirmektir. Peygamber Efendimiz, O'na selâm olsun, şöyle buyurmuştur: "İki günü eşit olan kimse aldanmıştır." Yine bir hadise göre, "Dünya âhiretin tarlasıdır." Öyleyse, bu dünya pazarında her kulun ekmekte, yani yarın âhirette sevabını görmek amacıyla bir işi yapmak hususunda ilerleyişinde, iki günü bir olmuş, her gün mânen ilerlememişse o kimse aldanmıştır. Çünkü insanın günden güne, hattâ her an mânen ilerlemesi gerektir. İşte gerçek anlamda amel budur.
Gerçek amel, senin bulunduğun halden, her an başka bir hale geçmen ve mânen ilerlemendir.