Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"Hiçbir peygamber ve mezhep kurucusu kendi yaptıklarının bir bölücülük olduğunu düşünmemiştir."
Yerleşik ve resmi dini kuruluşlar devlet ve statükoyu ne kadar desteklerse güçten yoksun olanları o derece az temsil edebilir.
Sayfa 207 - SentezKitabı okudu
Reklam
"Zayıf doğduk, güçlenmeye ihtiyacımız var; her şeyden mahrum doğduk, yardıma ihtiyacımız var; mantıksız doğduk, muhakemeye ihtiyacımız var." J.J. Rousseau
Sayfa 154 - SentezKitabı okudu
Platon, kral ya da önderlerin yüce değerlerle donanmış, üstün niteliklere sahip filozoflar olmasını ister. Liderler gerçekten filozof olmadıkça, aynı insanda devlet gücüyle akıl gücü birleşmedikçe, bu devletlerin başı dertten kurtulmaz .Devletin başına geçecekler, sevinçli anlarında olsun, acılı günlerinde olsun, daima yurt sevgilerini belli edecekler; her türlü tehlikeler, değişiklikler içinde bu sevgiden şaşmayacaklardır. Bu denemelerde kaybedenler hemen atılacak ve devletin başına yalnız ateşte denenmiş, altın gibi tertemiz kalan gelebilecektir.
Sayfa 145 - SentezKitabı okudu
Kur'an'ın bir kez bile kutsal, yüce bir yapı olarak devlete atıfta bulunmaması, İslam'da devletin, kutsal bir öze sahip ideolojik bir kurum olmaktan ziyade toplumun devamının sağlanmasında işlevsel bir araç kabul edildiğinin işaretidir.
Sayfa 139 - SentezKitabı okudu
Gücün toplumda etkisi, ancak halkın gönülden benimsemesiyle gerçekleşir. Halkın benimsemediği desteklemediği güç kısa zamanda zayıflayarak meşruiyetini kaybeder.
Sayfa 130 - SentezKitabı okudu
Reklam
İslami toplumlarda değerlerin yerine normlar geçer. İnsanlar, ne yapmaları gerektiğini kendi vicdanlarıyla yaptıkları bir muhasebeden çok, toplum normlarında ararlar.
"Din, baskıya tâbi yaratıkların iç çekmesi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz olayların ruhudur. Din, halkın afyonudur" Acton, buradaki afyonun anlamını vicdansız bir üst sınıfın halkı uyutmak için kullandığı bir araç değil, insanların kendilerini olayların yüzeyinde batmadan tutabilmek için kullandıkları kendi kendini aldatmacadır.
İnsan dinsel fikirlerinin kendi iç hayatının bir pojeksiyonu olduğunu anladığı anda, artık kendi tabiatının dışında bir miyar aramayacak, Kendi kişiliğini idrak etmeye çalışacaktır. (Feuerbach)
Bir disiplin, kültür ve medeniyet çağında yaşıyoruz ama hâlâ bir ahlâk çağının çok uzağındayız.
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.