Birinci Bölüm Doğu Düşüncesi ve Diyalektik s.10-13
Doğu halklarında, metafizik düşüncenin, günümüze kadar ağır bastığı açıkça görülmektedir. Yani, doğu halklarının yaygın düşüncesi, dünyayı değişmezlik açısından görmeye yatkındır. Çin ve Hint felsefelerini, en yüksek noktaya ulaştıkları çağda inceleyecek olursak, bu felsefelerin birer değişmezlik ve durağanlık felsefesi olduklarını, yani dünyayı
Sayfa 10 - Sosyal Yayınlar
-İnsan olgun bir çağa vardı mı, bu hale düşmek istemez. Söylenenin tersine söylemekten zevk alana değil, doğruyu aramak için tartışanlara benzemeye çalışır. Ölçüyü kaçırmadığı için de filozofluğu küçültecek yerde saydırır herkese ..
... Bugün olduğu gibi, her önüne gelen boyuna bakmadan girmemeli bu işe.
Bugün biliyoruz ki bilimsel akıl yürütmeler kesin sonuca ulaşma amacı taşır ancak diyalektik akıl yürütmede varsayımsal sonuçlara ulaşma amacı vardır. Bu şekilde düşününce birbirinden taban tabana zıt gibi görünen bu iki şey aslında içi içedir. Bilim günümüzde hala hala diyalektik düşünceden yararlanılarak üretilmektedir.
Sayfa 40Kitabı okudu
Doğada her şey hem kendi için vardır hem de başkaları için. Canlıların tümü ve çoğu cansız varlığını sürdürürken çevresine iyi ya da kötü etkide bulunur. Mülk edinme arzusu ise bu doğal sürecin sekteye uğramasına sebep olur. İnsanın bu bitmek tükenmek bilmeyen hırsı kısa vadede çevresine, uzun vadedeyse kendisine ve diğer insanlara zarar vermekten başka bir işe yaramaz.
Sayfa 36Kitabı okudu
İki kulağımız ve bir ağzımız var, bu yüzden söylediklerimizden fazlasını dinlemeliyiz.
Sayfa 28Kitabı okudu
Stoacı Diyalektiği
Onlar diyalektiği 'doğru olanın, yanlış olanın ve ne doğru ne de yanlış olanın bilimi' olarak tanımlıyorlardı.
Sayfa 28 - Mantığın, salt tutarlılıkla sınırlandırılmasına karşı olma durumuKitabı yarım bıraktı
SÜREÇ ve NETİCE...
- "(...) Bizim diyalektiğimiz, "gerçeğe sadece insanların bilgi edinme faaliyetleri sonunda elde edilen neticenin uyması kâfi gelmez; ona aynı zamanda bilgi edinme sürecinin de uyması lâzımdır...
Zirâ bu süreçtir ki, neticede, bilinmek istenen şeyin meydana geliş olayını da aksettirir." hakikatini gösterir..."
Sayfa 153 - 4.Levha, -Diyalektik Çerçevesinde-, İBDA Yayınları-Kitabı okudu
DİYALEKTİKLERİN ÇELMESİ...
Memuriyetimiz, incelikleri kavrayacak ve bir kafa yapısında çevrenin teşekkülünü sağlamak olduğuna göre, diyalektiklerin çelmeleri bahsinde mütalâa edilebilecek bir misâli de 
Muhyiddin İbn Arabi Hazretlerinden vermemiz uygundur:
- "Eğer bir Peygamber, "benim âyet ve mucizem şu duvarın konuşmasıdır." dese, duvar da dile gelip "hayır, sen Allah Resûlü değilsin, yalancısın!" cevabını verse, elbette Peygamberin sözü doğru sayılır, bu delil ve mucize ile onun Allah'ın Peygamberi olduğu sabit olurdu, duvarın söylediği sözlerin mahiyetine itibar edilmezdi."
Salih Mirzabeyoğlu, 
İslama Muhatap Anlayış, sh 139, 4.Levha, -Diyalektik Çerçevesinde-, İBDA Yayınları-