Kitabı okuyunca alışılmış bir Stefan Zweig kitabı olmadığını farkedeceksiniz.
Süleyman'ın tapınağından çıkan, Yahudilerin kutsal emaneti yedi kollu şamdanın yani Menora'nın 455 yılında Romalıların eline geçmesi ile hikaye başlar. Yahudi cemaatinin yaşlıları yaşanılanları gelecek kuşaklara aktarmak için o sırada yedi yaşında olan Benjamin'i de yanlarına alarak denizaşırı yolculuğa çıkan Menora'yı görmeye giderler. Yedi yaşındaki Benjamin o küçük ama cesur kalbiyle şamdanı çıktığı yolculuktan döndürmek ister fakat buna engel olamadığı gibi karşılığında kolu kırılır. 88 yaşına gelen Benjamin'in şamdanı koruma ve kendi topraklarına döndürme hayali devam etmektedir. Bunun için İmparator İustinianos'a yalvarmak üzere Bizans yolculuğuna çıkar.
Menora bir Yahudilik simgesidir ve sonsuz ışığı temsil eder. Yedi ışık yaratılışın yedi günüdür. Bu nedenle Stefan Zweig şamdana bir gün yeniden kavuşma umudu barındıran bir final atfeder.
Gömülü ŞamdanStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202214,4bin okunma
"Biliyor musunuz nedense içime öyle doğuyor ki bu sonbaharı çıkaramayacağım. Çok, çok hastayım. Sık sık öleceğim geliyor aklıma, ancak yine de ne böyle ölmek ne de bu şehrin toprağına gömülmek istiyorum. "
"Böyle bir şey nasıl olabilir, Varvaracağım? Mektuplarımı artık kime yazacağım, biriciğim? Evet! Hiç değilse, bu adam kime mektup yazar artık diye düşünün, biriciğim! Kime 𝘣𝘪𝘳𝘪𝘤𝘪𝘨̆𝘪𝘮 diyeceğim? Kimin adını bu kadar nazik söyleyeceğim? İleride sizi nerede bulacağım, melekçiğim? Ölürüm Varvaracağım, mutlaka ölürüm, yüreğim böyle mutsuzluğu kaldırmaz! Sizi Tanrı'nın gün ışığı kadar sevdim, öz kızımmışsınız gibi sevdim, sizi sevmekten vazgeçmedim, biriciğim, canımın içi! Bir tek sizin için yaşadım ben. "