Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
e
Edebiyat/Klasik
1 üye ·
Puan vermedi
#yapmamayıtercihederim
Kitabı beğendiniz mi? Kesinlikle, evet.
Diğer okurlara tavsiye eder misiniz? Kesinlikle, evet.
Okuma grubumuz sayesinde tanıştığım bu kitabın, pasif direniş namına en iyi anlatıma sahip olduğunu düşünüyorum. Gerçekten merak ederek, gidişatın nasıl şekil alacağını tahmin etmekte zorlanarak okudum. Hikayenin akıcı ve kısa oluşu, tadını damakta bırakmış. Bir klasik olmayı da noktası, virgülü ile haketmiş.
Okunmasını şiddetle tavsiye edebileceğim bir kitap.
Son pişmanlık neye yarar Ali Bey
İntibah,Türk edebiyatının ilk edebî romanı ve Yeşilçam'ın "mezarda başlar, mezarda biter" akımının ilk temsilcilerinden.
Namık Kemal'in cezaevinde yazdığı, sansürlenmiş ve kitabın ismi bile değiştirilmiş eseri.
İlkbahar sevgisini yaşayarak başlanılan kitap; ihanet, ızdırap, pişmanlık, kıskançlık, intikam, kin gibi duygularla beslenmiş bir beyinin kusmasıyla bitmektedir.
Kitapta dikkat ettiğim husus güzel olan şeylerin acele şekilde yazıldığı kanaatidir. Mahpeyker'in aşufteliği, Dilaşub'a atılan iftira, Fatma Hanım'ın ızdırabı, zevk geceleri ballandıra ballandıra anlatılırken ; Ali bey-Dilaşub birlikteliği , Ali Bey'in düzenli hayat oluşturması vs. saat 3'te odalarına çekildiler diyecek kadardır.
Bir erkek, aşk ve kadın-erkek ilişkileri konusunda bu kitaba bakar ise bir kadınla sadece mesai çizelgesine imza atar.
"Ah be Virginia yaa" diye bitirdim kitabı o kadar işledi ki içime
Virginia Woolf’un belki de en çok tanınan ve kendisine en çok gönderme yapılan kitabı Kendine Ait Bir Oda üzerine bir şeyler yazmak üzere yola çıktığımda kitabın içeriğini en iyi özetleyen iki anahtar kelimenin peşine düştüm: Kadın ve edebiyat. Bu iki anahtar kelime aslında göründükleri kadar basit değil. Üzerlerinde daha derinlemesine düşündüğümüzde bu kelimeler –özelde kadınlar, genelde bütün toplum için geçerli- çok önemli meselelere giden yollara açılırlar: Toplumsal cinsiyet meselesi, ataerkil bir düzenin varlığı, eğitimdeki eşitsizlikler, kadınların tarihte yer alamayışı ya da kadınların tarihinin silikliği, edebiyatta erkek egemenliği vb. Woolf, bu yolun sonunda, bu herbiri birbirine bağlı ve sorunsallaşmış meselelerden kendi sonucunu/çözüm önerisini çıkarır: Kadınların, entelektüel alanda yaratıcı olabilmesi için “kendilerine ait bir oda”ya ihtiyaçları vardır. Bu paradigmada cevaplandırılması gereken iki önemli soru karşımıza çıkar: Yazın dünyası neden kadınlar için, erkekler için olduğundan çok daha zordur? Ve Woolf’un bu zorluklar karşısındaki çözümü, “kendine ait bir oda”ları olması, ne anlama gelir? Kadınların yazım alanına olan katkılarının ne şekilde ne zaman başladığını aydınlatması bakımından güzel bir eserdi.
Favorilerimin arasına girecek bir başyapıt... Şeker Portakalı tadında bi kitaptı. Scout kızçemizin sevimliliğine, zekasına hayran olarak okudum. 10 yaşına yaklaşan Scout'un abisi Jem'in birkaç yıl önce kolunu kırmasıyla olay başlıyor. Ya da biz öyle sanıyoruz çünkü kolunun neden kırıldığı önceki mevsimlerde başlarından neler geçtiğini sıkıcı değil akıcı bir dille anlatmış. Kahraman bakışaçısıyla yazılması kitaba ayrı bir masumiyet ve merak katmış. Amerika'da maalesef ki hala süregelen ırkçılığa Scout'un babası Avukat Atticus Finch ve zenci Tom Robinson üzerinden değinmiş. Tom Robinson'un işlediği/ üzerine atıldığı suçta siyah ve beyaz insanların adaleti ne derecede etkilediği (adaletin onlar üzerindeki hakkını), toplumsal hayattaki sonuçlarının adalete inanan hatta adalet ne demek ona bile aklı ermeyecek yaşta olan çocuklar için ne anlam ifade ettiğini içim burkularak okudum. Kitap toplumsal-psikolojik-sosyolojik tüm konulara ve tabakalaşmaya atıfta bulunuyor. Bakalım Scout hep görmeyi hayal ettiği Boo Radley'i görebilecek mi..?
